Fabrika atıkları doğanın katledilmesine sebep oluyor.

Jandarma olay yerinde tutanak tuttu, numuneler alınarak laboratuara gönderildi. Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinde bir meyve suyu fabrikasının Menderes’e bıraktığı atıkların yol açtığı balık ölümleri şirketi de 3,5 milyon TL zarara soktu. Tesiste üretim yapılan 44 havuzdan balıkların neredeyse yarısı telef olurken, 2003 yılından bu yana 5.kez yaşanan olayda yetkililer ise kalıcı bir çözüm bulamıyor. Yıllık 15 milyon euro ihracat yapan firma, 2003 yılından bu yana yaşanan bu durumdan dolayı 12 milyon TL zarar etti. Şeftali ve elma suyu atıklarının Dinar’da bulunan Menderes’in bir kolundan gelerek suya karışması balıkları zehirlerken, diğer canlı katliamına da yol açtı. Balıkların yanı sıra su kuşu, kurbağa ve diğer canlıları da etkiledi. Dinar’da çöplüğün yanına kurulun meyve suyu fabrikasının atıklarına herhangi bir önlem alınmazsa daha birçok canlı zarar göreceğe benziyor.

GÜVEN, “HERKESİ GÖREVE DAVET EDİYORUM”

Çivril ilçesi Belediye Başkanı Dr. Gürcan Güven, her 6 ayda bir meyve suyu fabrikasının atıklarından kaynaklanan böyle bir katliamın yaşandığını ifade etti. Meyve suyu tesisisin atık su arıtmasının kefi olmadığını belirten başkan Gürcan Güven, “Bu dönemlerde atıklar suyu bırakıldığında canlıları zehirliyor. Bu bizim bölgenin aynı zamanda içme suyu. Bu durumu Vali, belediye başkanımız, Dinar kaymakamlığı, Afyon valiliği, Dinar belediyesine ilettik ama bir sonuç çıkmadı. Gölün ciddi sorunu var. Defalarca yazılar yazdık ancak cevap alamadık. Ceza verilse dahi komik seviyelerde veriliyor. 3-5 kuruş ceza veriliyor. Meyve suyu fabrikasının arıtmasını meşrulaştırması gerekiyor. Kirlenmeyi engellemeliyiz. Bölge gün geçtikçe daha kirli hale geliyor. Burada resmen doğa katliamı yaşanıyor. Ben buradan başta valimiz ve belediye başkanımız olmak üzere herkesi göreve davet ediyorum. Bu konuda çok hassa ve ciddiyiz. Bakana kadar çıkacağız” diye konuştu.

ÖZPEK, “BİRİLERİ BUNA DUR DEMELİDİR”

Özpekler Su Ürünleri Şirketi’nin yönetim kurulu üyesi Yasin Özpek, bu katliamın 5.kez yaşandığının altını çizdi. 2003 yılından bu yana bu tesis için kimsenin önlem almadığını belirten Özpek, “Bu olay ilk yaşandığı zaman konuyu gerekli yerlere ilettik ve mahkemeye taşındı. Ancak mahkemede Dünya’da eşi benzeri görülmeyen karar çıktı. Balıklarımızın hastalıktan öldüğü açıklandı. Meyve suyu fabrikası litrik asit ve kullandığı maddelerin atıklarını fabrikanın yanında bulunan çöpün oradan salıyor ve bu canlıların ölümüne yol açıyor. Birileri buna dur demelidir. 20-30 sene sonra burada belki canlı yetişmeyecek. Bizler girişimciyiz, üretiyoruz ve topluma faydalı olmaya çalışıyoruz ama Dinar’daki ahbap-çavuş ilişkisi bu tip olayların yaşanmasına çanak tutuyor. Ben firma yetkilisiyle görüştüğümde, bana, ‘Git istediğin yere şikayet et. Zaten hepsi bizden’ diyerek birde üste çıkmaya çalıştılar. Bu konuyu gerekli her yere taşıyıp, mücadelemizi sürdürüp artık canlıların ölmesine dur diyeceğiz” dedi.

KARAMAN, “CANLIYI BİTİRMEYE ANT İÇMİŞLER”

Çivrilli doğa sever bir vatandaş 40 yaşındaki Akın Karaman ise, doğayı bitirmeye ant içmiş gibi davranıldığının altını çizdi. Karaman, “Önceden balıklar başta olmak üzere burada her şey vardı. Meyve suyu fabrkisanın faaliyete geçmesiyle canlılar yok olmaya başladı. Sanki canlıyı bitirmek için ant içmişler. Köy isyanda. İlgisiz kalınıyor ve Devlet bölgede hiçbir şey yapmıyor” diye konuştu. HACI SELAMOĞLU