Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, gündem yaratacak bir çıkışa imza attı. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin İmralı Adası'na ziyaret çağrısına destek veren Arınç, "Başarı için risk almak gerekir" diyerek, gerekirse terörist elebaşı Abdullah Öcalan’la görüşebileceğini söyledi.

BAHÇELİ'NİN ÇAĞRISINA DESTEK VERDİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli geçtiğimiz hafta partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İmralı'ya yapılacak bir ziyaretin önemine değinmiş ve “Gerekirse komisyondaki milletvekillerinden bir grup İmralı’ya giderek yüz yüze görüşme sağlamalı" demişti. Arınç, Bahçeli’nin çağrısına tam destek verdiğini belirterek, "Eğer kimse bu konuda gönüllü olmazsa, gerekirse ben gider, Abdullah Öcalan’la görüşürüm" dedi.

SÜREÇ KOMİSYONUNUN ZİYARETİ TARTIŞILIYOR

TBMM'deki 'süreç' komisyonu, İmralı ziyareti konusunu tartışırken, Bahçeli'nin açıklamaları önemli bir gündem oluşturdu. MHP lideri, 27 Şubat'ta yapılan İmralı görüşmesinin açıklamalarıyla bir yol haritası çizilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Arınç ise bu görüşmenin, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için çok önemli olduğunu savundu.

"DOĞRUDAN GÖRÜŞMEK, İLERLEME İÇİN ŞART"

Arınç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Eğer TBMM’nin oluşturduğu komisyon, süreci sağlıklı yürütmek istiyorsa, Abdullah Öcalan’ın İmralı’da doğrudan dinlenmesi gerekir" dedi. Arınç, bu tür bir görüşmenin yalnızca dolaylı açıklamalarla ilerlemesinin mümkün olmadığını belirterek, "Bu görüşme, sürecin ahlaki ve siyasi sorumluluğunu taşıyan kurumların nezaretinde yapılmalıdır" diye ekledi.

"DEVLET ADAMLIĞI VE GÜVEN ÖNEMLİ"

Arınç, İmralı'ya yapılacak ziyaretin sadece milletvekilleri tarafından değil, toplumun farklı kesimlerinden saygı gören, devlet adamlığı vasfına sahip isimler tarafından da gerçekleştirilebileceğini söyledi. Arınç, bu kişilerin geçmişteki çalışmalarının güven sağlayıcı olmasının önemini vurguladı.

"RİSK ALMAK, BAŞARI İÇİN ŞART"

Arınç, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Risk alınmazsa, başarı da gelmez. Başarı için risk almak gerekir. Eğer kimse bu konuda gönüllü olmazsa, gerekirse İmralı’ya ben gider, Öcalan’la görüşürüm. Görüşmenin tüm detaylarını ise ister Meclis Komisyonu’yla, ister kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşırım. Çünkü bu ülke, susarak değil; konuşarak, yüzleşerek, çözerek büyüyecek."