Demirtaş: Eğitimde Kalite Sorunu Var!

Demirtaş: Eğitimde Kalite Sorunu Var!

Türk Eğitim Sen (TES) Denizli Şube Başkanı Turgay Demirtaş, 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılını değerlendirdi.

A+A-

“EĞİTİM YÖNETİMİNİN KALİTE SORUNU VAR”

TES Denizli Şube Başkanı Turgay Demirtaş, milli eğitimde torpil ile yapılan yönetici atamaları, adam kayırmacılık, yandaş tutumlar nedeniyle eğitim yönetiminin kalite sorunu olduğunu söyledi.

2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılına başladığında Türkiye’nin 1 Kasım seçimlerine hazırlandığını belirten Demirtaş, “Eğitimciler, seçimlerin ardından yeni kurulacak hükümet ile birlikte eğitimde beklenen değişimin, dönüşümün yaşanmasını umut ediyordu. Ancak aradan geçen süre zarfında eğitimde olumlu yönde bir gelişme yaşanmadığı görüldü. 1 Kasım seçimlerinin ardından Nabi Avcı ve ekibi yerini muhafaza ederken; eleştirdiğimiz, yanlış gördüğümüz, eğitime, eğitimcilere zarar verdiğine inandığımız hususlarda Bakanlığın düzeltici adımlar atmadığına hep birlikte tanıklık ettik. Son olarak Kabine’de bir değişikliğe gidildi ve Avcı görevini İsmet Yılmaz’a devretti. Öncelikle Sayın Yılmaz’a bir kez daha görevinde başarılar diliyoruz. Umuyoruz ki; Bakan Yılmaz dönemi, eğitimdeki sendikal görünümlü paralel yapılanmayı, ikircikli anlayışları, torpili, yandaş furyasını, baskıyı, ötekileştirmeyi sona erdirir ve bu dönemde eğitimin asıl meselelerine çözüm üretilir. Bakan’ın tabi tüm bunları başarabilmesi için eğitimde dümeni ele alması, kararları paralel çetelerden bağımsız, eğitimin menfaatlerini düşünerek alması gerekmektedir. Nabi Avcı döneminde MEB teşkilatında iyiden iyiye ağırlığını hissettiren paralel çeteler şu anda MEB’in başındaki en büyük beladır. Milli Eğitim Bakanlığı taşra teşkilatında hâkimiyeti kaybetmiş bir görüntü içerisindedir. Taşra teşkilatı paralel bir yandaş sendikanın adeta eline teslim edilmiştir, eğitim çalışanları baskıya, tehdide, şantaja maruz kalmıştır. Bu paralel çetelerin işaret ettiği isimler ya makamlara getirilmekte ya da yerlerinden edilmektedir. Bunlar sayesinde MEB’de kariyer, liyakat, ehliyet kavramlarının içi boşaltılmıştır. Dolayısıyla okullarda kalite hızla düşmektedir. Hatta milli eğitimde üst düzey göreve gelmiş bazı kişiler artık sendikal kimlik taşımamasına rağmen malum yandaş sendikanın faaliyetlerine katılmakta, o sendikanın önlükleri ile sokaklarda boy göstermektedir. Öncelikle bundan kurtulmak, eğitimi paralelcilerin değil, Bakan’ın yönetmesini sağlamak son derece önemlidir. Ayrıca Sayın Yılmaz’ın herkese kucak açması, sorunları büyük bir olgunlukla dinlemesi ve çözüm noktasında adımlar atması, hukukçu kişiliğini de devreye sokarak, yargı kararlarını dikkate alması taleplerimiz arasındadır” dedi.

“TORPİLİN ARDI ARKASI KESİLMİYOR”

Okul yöneticiliğinde torpilin had safhaya ulaştığını kaydeden Demirtaş, “Eğitimimiz ne çektiyse torpille makamlara getirilen insanlardan, ayrımcılıktan, adam kayırmacılıktan çekti. Son olarak ‘anasının ak sütü gibi helal olsun’ denilen, başarılarıyla okullarından söz ettiren okul yöneticileri bir gecede koltuklarından edildi, yerlerine kula kulluk yapan, biat kelimesini hayatının anlamı yapan, candaş, yandaş ordusu getirildi. O günden bugüne okullarımız iyi yönetilmiyor, çalışanlar arasında ayrımcılık yapılıyor, başarı yerini başarısızlığa bırakıyor.Öte yandan haksız yere görevlerinden alınan okul yöneticilerinin açtığı davalar da bir bir sonuçlanıyor. Yargı kararları okul yöneticilerinin lehine çıkmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı bu kararları uygulamamakta diretiyor. Bakanlık, adeta hukuk tanımaz tavrıyla adaleti ayaklar altına alıyor. Şunu da belirtelim ki; hak yiyenlere idari cezalar, hapis cezaları verilmiştir. Buna rağmen torpil, yandaşçılık, sendikamsı paralel çetelerin icraatları son sürat devam etmektedir. Bilindiği gibi MEB, Danıştay İDDK kararının ve kamuoyu baskısının ardından yönetmelik değişikliği yaparak okul müdür yardımcılığı ve müdür başyardımcılığına yapılacak atamalarda sadece yazılı sınavı ve puan üstünlüğünü kıstas olarak getirdi ancak şu anda görev yapan okul müdür yardımcılarını bir yönetmelik değişikliği ile bunun dışında tuttu. Bu haksızlığa ilişkin açtığımız iptal davası ile Danıştay söz konusu maddenin yürütmesini durdurdu. Yargının geçit vermediği tek madde bu değildi. Sendikamızın açtığı bir dava da mevcut okul müdürlerinden süresi dolanların aynı kurumda 4 yıl daha görev yapabilmeleri için 8 ilave puan verilmesine ilişkindir. Bu maddeyle de ilgili yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştır. Bakanlık konuyla ilgili mevzuat değişikliğine gitmemiş ancak 8 ilave puan verilmeyeceğini açıklamıştır. Bakanlığın 8 ilave puan vermeyeceğini açıklaması olumludur ancak bununla ilgili en kısa zamanda yönetmelik değişikliği de yapılmalıdır” diye konuştu.

“ÖĞRETMENLERİN KALİTE PROBLEMİ YOK, EĞİTİM YÖNETİMİNİN KALİTE PROBLEMİ VAR”

Yeni eğitim öğretim yılından beklentilerini de sıralayan Demirtaş şöyle konuştu: “Eğitimizdeki sorunlar elbette yukarıda saydığımız konularla sınırlı değildir. Kalabalık sınıflar, devlet okullarına yeterli miktarda ödenek ayrılmaması ve bundan dolayı kırık camı, sırası, lavabosu, tuvaleti olan, kütüphane ve laboratuvardan yoksun okulların sayısının fazla olması, hizmetli yetersizliği nedeniyle okullarımızın hijyenik olmaması, okullarda salgın hastalıklar yaşanması, devlet okulları yerine özel okullara teşvik verilmesi, öğretmenlerin itibarının ayaklar altına alınması, öğretmenlere yönelik şiddetin önüne geçilememesi, eğitimde kalite problemi yaşanması, okullaşma oranlarının yüzde 100 düzeyine ulaşamaması da eğitimin diğer önemli sorunlarındandır.Şunu da söylemeden geçemeyeceğiz; öğretmenlerin kalite problemi olduğunu düşünenler, öğretmenlerden kaynaklı olmayan tüm bu sorunları nasıl görmezden gelmektedir? Dolayısıyla Bakan Yılmaz’ın daha koltuğuna yerleşmemişken öğretmenlerin kalitesinin artmasına ilişkin diye getirdiği söylemini Türk Eğitim-Sen olarak kınıyoruz. Bu açıklama şık olmamış ve öğretmenlerimizi yaralamıştır. Bakan Yılmaz bu açıklamasıyla dolaylı olarak öğretmenlerin kalitesiz olduğunu ima etmiştir. Öğretmenlerimiz yaklaşık 2 milyon öğrenci arasından üniversite kazanarak eğitim fakültelerine giren, burada 5 yıl dirsek çürüterek, KPSS’ye girerek, kısacası bileğinin hakkıyla öğretmen olmuştur. Öğretmenlerin kalite problemi yoktur; okulların fiziki ve ödenek yetersizliği problemi vardır, sınıfların kabalık olması, öğretmen açığı, ücretli öğretmen istihdamı, fırsat eşitsizliği, torpil ile yapılan yönetici atamaları, adam kayırmacılık, yandaş tutumlar nedeniyle eğitimin ve eğitim yönetiminin kalite problemi vardır.Öte yandan;Hatırlanacağı üzere MEB geçen eğitim-öğretim yılında diplomaya dayalı alan değişikliği yapmamış, bununla ilgili beklentisi olan öğretmenleri hayal kırıklığına uğratmıştır. Dolayısıyla MEB bu yaz diplomaya bağlı alan değişikliğini mutlaka yapmalıdır.MEB il içi sıraları ikinci kez çalıştırmalıdır. Sıraların çalıştırılmasıyla il içinde oluşacak yer değişikliklerinden oluşan boş normlara eğitim kurumlarına yer değiştirebilecek ve açık normlar hakkaniyete uygun olarak doldurulacaktır.Aile bütünlüğü önemsenmeli ve eş durumu özrü bulunan tüm öğretmenlerimiz aileleriyle birleştirilmelidir. İller arası tayinlerde yeterli kontenjan açılmalıdır. Mahrumiyet bölgelerinde çakılı kalmak bu öğretmenlerimizin kaderi olmamalıdır. İl içi özür tayinleri yapılmadığı için aynı ilin birbirinin yüzlerce kilometre uzak ilçelerinde görev yapan eşlerin tayin sorunu da çözülmelidir.Uzman öğretmenlik, başöğretmenlik konusunda kıdeme dayalı bir düzenleme yapılmalıdır.Tıpkı geçen yıl olduğu gibi öğretmenler seminer çalışmalarını istedikleri yerde yapabilmelidir. Bu konuda her yıl farklı bir uygulama yapılmamalı, bu düzenleme yönetmelik maddesi haline getirilmelidir.Öğretmenlere iller arası rotasyon getirileceğine ilişkin haberler gündemdedir. Sendika olarak gerek il içi gerekse iller arası rotasyona karşı olduğumuzu her fırsatta dile getirmiştik. 950 bin öğretmeni yerinden yurdundan edecek, kurulu düzenini bozacak, göçe zorlayacak, böylesine ucube bir uygulama eğitimciler nezdinde asla kabul görmez. Dolayısıyla Bakan Yılmaz’ın bu haberlere açıklık getirmesi ve rotasyon olmayacağını açıklaması gerekmektedir. Şu anda çok tedirginlik yaşayan öğretmenler Bakan’ın ağzından bu açıklamayı duymayı beklemektedir.Biz eğitimciler olarak 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılından umduğumuzu bulamadık. Umuyoruz ki; 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı tüm eğitim camiası için sorunların nispeten azaldığı, eğitimin hedeflerine ulaştığı, eğitimcilerin hak kayıpları yaşamadığı bir yıl olur. Türk Eğitim-Sen olarak tüm eğitim çalışanlarımıza, öğretmenlerimize, öğrencilerimize iyi tatiller diliyoruz, üniversite sınavına girecek öğrencilerimize başarılar diliyoruz. Ayrıca tüm milletimizin mübarek Ramazan Bayramını da kutluyor, bu bayramın ülkemize ve milletimize huzur, barış getirmesini temenni ediyoruz.” MESUT GÜLER

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.