En Değerli Madenin Kıymetini Bilmeliyiz!

En Değerli Madenin Kıymetini Bilmeliyiz!

Pamukkale Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Aydın yeraltı sularının daha kontrollü bir şekilde kullanılması gerektiğini söyledi.

A+A-

Pamukkale Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekanı ve Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Aydın, yeraltı sularının daha kontrollü kullanılması gerekliliğine dikkatleri çekerek, hem yerel hem ulusal anlamda yeraltı su kaynakları için uygulanabilecek teknik ve teknolojik yöntemlerin neler olabileceğinden bahsetti.

Su savaşlarının bile gündemdeki yerini koruduğu günümüzde yeraltı sularının kontrolsüz bir şekilde kullanıldığının bilinen gerçeklerden bir tanesi olduğunu belirten Teknoloji Fakültesi Dekanı ve Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Aydın, yeraltı su kaynaklarının öneminin gittikçe daha da öneminin artacağını söyledi.

Prof. Dr. Ali Aydın konu ile alakalı yapmış olduğu açıklamada, Türkiye’nin yer altı su kaynakları bakımından fakir bir ülke olmakla beraber yeraltı su kaynaklarının kontrollü kullanılması ile alakalı hem ülkemiz açısından hem de Denizli açısından maalesef gerektiği kadar önem verilmediğini söyledi.

Bölgedeki yeraltı ve yer üstü suları ile alakalı üniversitede de konu hakkında inşaat, jeoloji ve jeofizik mühendisliği bölümlerindeki ilgili bilim dallarında çalışmalar sürdürdüklerini ve bu bölümlerdeki araştırmacıların ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Aydın, Pamukkale Üniversitesi’nde konu ile alakalı ileriye yönelik neler yapılabilir ve yapmamız gereken nelerdir gibi konularda gerekli toplantı ve aktivitelerin yapıldığını, konu ile alakalı kurumları olan DESKİ ve DSİ gereğinden fazla hassas çalışmalar yaptıklarını, suyun yetmediği durumlarda yeraltı suyunu plansızca kullandığımızın bir gerçek olduğunu, Denizli’nin bu konuda ne yazık ki kötü bir örnek teşkil etmekte olup, yeraltındaki suyu açtığımız kuyular ile içme ve tüketim suyu olarak kullanıldığını dile getirdi.

 

Bunların aslında bizlerin yeraltındaki doğal su kaynaklarımızın depoları olduğunu ve Beslenim miktarından çok daha fazla yer altı suyunu tükettiğimizden dolayı son senelerde yeraltı suyu miktarında çok ciddi düşüşler yaşandığını vurgulayan Aydın, yeraltı sularının çok elzem ihtiyaç olduğu zamanlarda kullanılması gereken sular olduğunu, göstergelerin Denizli’de yeraltı suları çok ciddi anlamda azaldığını ve seviye olarak nemli bir düşüş yaşandığını gösterdiğini, gelecekte bu konuda alternatif yollara başvurulması gerekeceğini, şu anda ortalama derinlik 70-150 m aralığında yer altından kuyularda su alınırken, bundan beş yıl sonra durumda bu derinlik 30-50 metre artarak ortalama 200 m derinliklere erişileceğini ve yeraltı sularının kontrollü kullanırken yer üstü sularını faydalı şekilde kullanmamız gerektiğinin ifade etti.

Avrupa’da çatı suları toplanılıp bahçe sulama gibi işlerde kullanıldığını anımsatan Prof. Dr. Ali Aydın, ülke olarak yağmur sularını heba etmememiz gerektiğini, yağmur sularına yönelik depoların kullanılması gerektiğini, yağmur suyunu belli artırma işlemlerinden geçirip evlerimizde içme suyu dışında gündelik işlerimizde ve bahçe sulamalarında kullanılabileceğini söyledi.

Yağmur sularının tasarrufu ile alakalı da fikirlerini belirten Prof. Dr. Ali Aydın, Mimari ve inşaat projelerinde yağmur suyunu depolayan sistemlerin, otopark gibi güneş enerjisi gibi zorunlu hale getirilebileceğini, zemindeki su tablasının derinliğinin artması, bir tek zemin kalitesini sağlamlığını arttırılmasına fayda sağlayacağını, ama bunun da doğru bir yaklaşım olmadığını, çok daha bilinçli toplumlar oluşturmak ve bilinçli yaşam alanları oluşturmak zorunda olduklarını, bu açından tavsiyesinin bu konuyu daha cazip hale getirecek çözüm projelerinin geliştirilmesi olduğunu, her bir apartmanın yağmur suyunu depolamaya yönelik depo için bütçe ayırması gerektiğini, yer altı suyunun bu kadar hızlı azalmasının bu şekilde önlemiş olacağını, bunun yanında, park ve bahçeler her ne olursa olsun depolanan yağmur sularıyla sulanması gerektiğini, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bizlerinde bu konuya hassasiyet göstermemiz gerektiğini, gri su tüketiminin özendirilmesi gerektiğini, apartman bazlı arıtmalar özendirilmesi ve atık suyun değerlendirilmesi gerektiğini, Çatı suları değerlendirilmiyorsa asla kanalizasyon sularına verilmemesi gerektiğini ve yağmur suyu şebekesinden ziyade binanın bulunduğu yere akıtılması gerektiğimiz belirtti.

Denizli’de Yeraltı Suları için Alınabilecek Tedbirler ve Üniversitenin Bu Konudaki Çalışmaları

Pamukkale Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekanı ve Mühendislik Fakültesi Jeofizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Aydın, Denizli’nin su kaynağı bakımından zengin bir şehir olmadığını anımsatırken, yeraltı sularının daha dikkatli kullanılması ile alakalı il bazında alınabilecek önlemlerden de bahsetti.  Prof. Dr. Ali Aydın, Denizli’de nereye dönüp baksanız su bolluğundan adını almış mahallelerin olduğunu belirtti ve Denizli’de bu yer altındaki sularının nasıl azaldığı sorusuna cevap olarak yeraltındaki suların üst kotlardan kuyular ile yer üstüne çıkarılıp, bu suların daha alt kotlara, şehrin daha alt kısımlarına taşınıp, havzanın dışına çıkarılması ile sağlandığını, günümüzden 10-15 sene evvel Sevindik, Topraklık, Çaybaşı gibi düşük kodlu mahallerde elimize kazma alıp toprağı kazdığımızda yer altı suyu çıkarabildiğini ama günümüzde bu yerleşim yerlerinde su bulunma derinliğinin 20-40 metreye yükseldiğinin söyledi.

Havza yönetmeliği ile alakalı Pamukkale Üniversitesi’nin DESKİ Genel Müdürlüğü ile ortak projeleri olduğunu da kaydeden ve buna yönelik yerel yönetimlerin ciddi bir yatırımlarının olduğundan bahseden Prof. Dr. Ali Aydın, yeraltı suyunu kullanırken yağış suyunun da depolanması gerektiğinin altını çizdi. Buna yönelik halk olarak bilinçlenmek gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydın konu ile alakalı olarak, Akbaş Barajı’nın Denizli’nin büyük oranda su ihtiyacını karşılayacak bir doğru proje olduğunu iddia ederek, topluma yönelik bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerektiğini, günümüzde artık bahçeleri damlama yöntemi ile suladığımızı, bununla birlikte park ve bahçelerde aşırı su tüketimi gerektiren düzenlemelerden kaçınıldığını, İklimlerin çok ciddi bir biçimde değiştiğini, bu sene yağış oranlarının alarm verdiğini ve bu süreci çok iyi kurgulamamız gerektiğini anlattı.

En Değerli Maden

Kendilerinin uyarma noktasında olduklarını, son on beş yılda, sanayi olarak da nüfus olarak da Denizli üç kat büyüyen bir şehir olmakla beraber, bu noktada tüketimin de katlanarak artığını belirten Aydın, birçok işletmenin kullanacağı suyu kendi imkânları ile bulunduğu yerde çıkarttığını, ama bu da bulundukları yerdeki yeraltı suyunun tükenmesine sebep olduğunu, suyun bulunması ve suyun kalitesi açısından Denizli ve ülkemiz açısından şanslı olduğumuzu, bunun değerinin bilinip ve kullanıma yönelik projeler geliştirilmesi gerektiğini, su ihtiyacımızı karşılayan birçok barajlarımızın olduğunu, bunları gözümüz gibi koruyup kirlilik kaynaklarından uzak tutmamız gerektiğini ve gelecek nesillere temiz bir şekilde bırakmak zorunda olduğumuzu, üniversite su kaynaklarını koruması için üzerine düşen görevleri yaptığını ve yapmaya devam edeceğini belirterek Slogan olarak“Su En Değerli Madendir” demeliyiz’ sözlerini ile açıklamasını bitirdi.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.