Uygurların Hafızaları Siliniyor

Uygurların Hafızaları Siliniyor

Amerikan CNN gazetesinde yapılan bir haberde Uygurların sebepsiz yere evlerinden alınarak beyin yıkama kamplarına götürüldükleri ve bu insanlardan bir daha haber alınamadığı ifade edilmişti.

A+A-

ABD’de gazetecilikle uğraşan Gülçehre Hoca ve Ahmetcan Cuma adındaki 2 Uygur’la yapılan röportajın da olduğu haberde her ikisi de ailelerinden kayıp insanların olduğunu ve çok aramalarına rağmen bu insanlardan haber alamadıkları ifade edilmişti.

Eğitim Kamplarında İşkence

Gülçehre Hoca, Çin hükümetince Doğu Türkistan’ın isminin kasıtlı bir şekilde değiştirildiğini, Sincan adının Çince “yeni sınır” anlamına geldiğini, 4 milyon Uygur’un tekrardan eğitim kaplarında tutulduğunu, bu kamplarda zor koşullarda yaşadıklarını, işkence gördüklerini, ana dillerini konuşmalarının yasaklandığını, her gün yemek yemeden önce komünist partinin şarkısını söylemeye zorlandıklarını, bu kamplarda insanların beyinlerinin yıkandığını, adeta kültür soykırımı uygulandığını ifade etmiş.

Uygur Kültürü Siliniyor

Diğer Uygur Türkü gazeteci Ahmetcan Cuma ise kardeşlerinden ve annesinden bir haber alamadığını, özellikle annesi için çok endişe ettiğini zira kaybolmadan evvel annesinin birkaç defa kalp krizi geçirip hastaneye kaldırıldığını, bahsi geçen kamplara eğitim ve medenileşme kampı dediklerini, fakat Çin’in asıl amacının bu olmadığını asıl amaç Uygur kültürünü ve kimliğini bölgeden silmek olduğunu ifade etti.

Ayrıca haberde Sincan bölgesinin etnik yapısının da Çin tarafından Çinliler lehine değiştirilmeye çalışıldığı bölgede 1953’de yüzde 6 oranında olan Çinli nüfusunun 2000’de yüzde 40’a ulaştığı, buna mukabil aynı tarihlerde yüzde 75 olan Uygur Türkü nüfusunun ise yüzde 45’e kadar gerilediği bilgisi de yer alıyor.

Çin hükümeti ise bölgedeki Uygurlara karşı uyguladığı politikaların amacının yoksulluğu, terörizmi ve aşırılığı bitirmek olduğunu öne sürüyor.

 

George Washington Üniversitesi’nden Sean Roberts’ın görüşlerine de haberde yer verilmiş. Roberts, Sincan bölgesinin Orta Asya’ya açılan bir kapı olduğunu, Çin açısından ekonomik değerinin ve stratejik değerinin yüksek olduğunu belirtiyor. Bu sebepten ötürü bu bölgedeki Uygurların mülayim, tehlike ar etmeyen bir azınlık grup haline getirilmek istendiğini ifade etmiş. Ancak Uygurların kendilerine biçilen bu role razı olmamaları halinde Çin hükümetinin ne kadar ileri gidebileceği hususunda kaygılarının bulunduğunu sözlerine ilave ediyor, Roberts.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.