Milletine Adanmış Bir Ömür

Milletine Adanmış Bir Ömür

Azerbaycan’ın 2. Cumhurbaşkanı ve en önemli siyaset adamı Ebulfez Elçibey kimdir sorusunun cevabı araştırılıyor. İşte Elçibey'in hayat hikayesi...

A+A-

24 Haziran 1938’de Nahcivan’da doğan Ebulfez Elçibey’in babası 1943’de 2. Dünya Savaşı’na katıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Öğrencilik senelerinden beri bir Azerbaycan’ın özgürlüğüne kavuşacağı düşüncesini savundu. Bir süre Mısır’da tercüman olarak çalıştıktan sonra 1970’de ülkesine dönüp bağımsızlık için çalışmalarını hızlandırdı. Bu çalışmalar esnasında defalarca hapse girmiş ve bu esnasında Ermenistan’a verilen Azerbaycan topraklarının yeniden Azerbaycan’a verilmesi için çalışmalar sürdürmüştür. Elçibey, 1918 ile 1920 seneleri arasında kurulan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin Azerbaycan kurucusu Mehmet Emin Resulzade‘den etkilendi.

Elçibey’e Aliyev Darbesi

Elçibey 7 Haziran 1992’de geçici olarak Cumhurbaşkanlığı görevini sürdüren İsa Kamber’den bu görevi devralıp Azerbaycan’ın 2. Cumhurbaşkanı oldu. 1993’de Gence’de çıkan ayaklandırmayı bastırmak amacı ile Sovyetler Birliği zamanında üst düzey görevlerde bulunan olan Azeri siyasetçi Haydar Aliyev’den yardım istedi. Elçibey Aliyev’le görüşmek için kendisini Bakü’ye çağırdı. Ama Aliyev isyancıları destekledi. İsyanın bitirilmesi için Elçibey köyüne dönmeyi kabul etti. Köyüne döndükten sonra da köyü ablukaya alındı ve Elçibey’in dışarı çıkması engellendi.

Tüm bu olanlardan sonra Elçibey’in Cumhurbaşkanlığı düşürüldü ve Ebulfez Elçibey darbe sonucunda görevden uzaklaştırıldı. Elçibey’in yerine Haydar Aliyev Cumhurbaşkanı oldu. Elçibey 4 sene 4 ay sonra Bakü’ye döndü ve muhaliflerin arasına katıldı. 22 Ağustos 2000 tarihinde tedavi için gelmiş olduğu Ankara’da pankreas kanserine yenik düşüp yaşamını yitirdi. 22 Ağustos 2000’de vefat eden Ebulfez Elçibey’in cenaze törenine tam sekiz yüz bin kişi katıldı.

Elçibey'in Bazı Veciz Sözleri

Atatürk, Türkiye Cumhuriyetini kurarak, nasıl Türkleri esaret zincirinin aşağılayıcı boyunduruğundan çekip çıkarttıysa, bunu milletine duyduğu güvenle, milletiyle beraber başardıysa, Azerbaycan da aynı yoldan gidecektir. Maksadımız Mehmet Emin Resulzade’nin ideallerini elde bayrak tutarak hayata geçirmek, bunu yaparken de Atatürk’ün metot ve usullerinden istifade etmektir. Ben de Türk milletinin bir evladıyım ve işte bunun için Atatürk’ün askeriyim.

 

Çok işkence gördüm, çok çektirdiler. Hiçbirine yanmam da bir Atatürk rozetim vardı yakamda, onu aldılar elimden, hala içim yanar.

Türk Dünyası’nın tanınmış şahsiyetlerinden, Türk milliyetçiliğinin ve Türk ülkücülüğünün büyük liderlerinden biri Alparslan Türkeş’in hakkın rahmetine kovuşmasına artık bir yıl geçir. Seksen yıllık bir ömrünü büyük bir kısmını Türk Milli varlığının Türk varlığının, iç ve dış düşmanlarından korunmasına, esir Türklerin kurtuluşu, bağımsızlığı ve dünya Türklüğünün yükselişi uğrunda mubarize sarfeden büyük bir önder sürdürdüğü mücadelenin zafer çalmakta olduğunu görerek rahatlıkla gözlerini kapattı.

 

Başbuğ kimi şerefli bir ada layık görülen Alparslan Türkeş Türk Milliyetçiliğinin teşkilatçı rehberi, milli hareket lideri, ideoloğu, hocası, vs. olarak daim yaşayacaktır.

Yüce Allah, Türk’e azgınların yolunu değil, doğru düşünce ,doğru söz, doğru bilgi, doğru iş yolunu göster.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.