Davutoğlu’nun Eli Mahkûm!

Dursun BERKOK

Milletin naklen izlediği AKP içindeki dalaşma, boğuşma, tarafların menfaatlerinin çatışmasının sonucuydu!
 
Erdoğan’ın “güç bende!” egoistliğinin tavan yapması,
 
Arınç’ın AKP’nin kurucu dörtlünün içindeki ‘abilik’ özelliğinin, ‘özgül ağırlığa’ çevriminin verdiği güçle Erdoğan’a diklenmesi,
 
Davutoğlu’nun akademisyenliğinin verdiği alışkanlıkla, sabırlı ve ‘sonunu görelim!’ deneysel gözlemciliği,
 
Melih Gökçek’in kurnazlığı, atraksiyon kabiliyeti, makyavelist demagogluğu, bireysel özelliklerini kullanarak kendilerinin menfaatlerinin kollanmasından öte bir amacı yoktu!
 
Örtemediler! Gizleyemediler! Müdahale edemediler! Menfaat kavgası şimşek hızında oluştu!
 
Bu dalaşmanın bir tek faydası oldu. AKP’nin Ankara Reisi Melih Gökçek’in yüzlerce yolsuzluk yaptığı, bu yolsuzlukların yine bir AKP’li Arınç tarafından dosyalanmış şekilde bir kenarda bekletildiğini millet öğrendi.
 
Davutoğlu Arınç’ı ve Gökçek’i azarlayarak zoraki ateşkes yaptırttı, “Herkes işini yapsın.”, “Bu tartışma bence kapanmıştır. Seçim sath-ı mailinde ve sonrasında hiçbir şekilde partimizin yıpratılmasına izin verecek davranışlara müsamaha göstermeyiz.”, diyor! Davutoğlu’nun amacı erimekte olan AKP’nin erimesini durdurmak! Gökçek’in yolsuzluk iddialarını ‘paralel’e yıkamayacaklarına göre, olduğu gibi halının altına süpürüp unutturmak istiyor.
 
Davutoğlu bu olayı bu şekilde kapatamaz! Elinde iki ucu pislik olan bir değnek var! Ya Arınç’ı ‘paralel!’ ilan edip partiden atacak, ya da, Melih’i görevden alıp yolsuzluklarının hesabını vermesi için hâkimlerin önüne çıkartacak.
 
Başka yolu yok! Elbette bu arada AKP erimeye devam edecek, iktidar olamayacak!