Güney Kore ve Kuzey Kore Arasında Barış Rüzgarları

Ahmet Özcan

1948 yılında İkinci Dünya savaşının ardından Kore Yarımadası Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Güney Kore olmak üzere ikiye ayrıldı. Kuzey Kore komünist yönetimler yönetilirken Güney Kore ise piyasa ekonomisine bağlı bir hayat sürmektedir. 1950 ile 1953 tarihleri arasından iki ülke arasında ABD, Çin Halk Cumhuriyeti ve Ülkemizin de dahil olduğu kanlı bir savaş yaşanmıştı. Fakat son günlerde yaşanan bazı olaylar tarihi bir gelişme olarak dünya gündeminin birinci sırasını almış durumdadır. İki ülke arasında hiç beklenmeyen bu yakınlaşmanın nedenleri herkes tarafından merak edilmeye başladı. Esmeye başlayan barış rüzgarlarından önce son birkaç ay içerisinde yaşanan olaylara bir göz atmak gerekmektedir.


Kuzey Kore ile Güney Kore arasında yaşanan olumlu adımlardan önce Kuzey Kore tarafında işler biraz zora girmiş durumdaydı. Kuzey Kore’nin artırmaya başladığı nükleer füze denemeleri Seul’u tedirgin etmişti, Seul de ABD yapımı füzelerini Kuzey Kore’ye karşı konuşlandırmıştı. Ardından Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un ABD ve Güney Kore’yi hedef alan tehdit ifadeleri Çin Halk Cumhuriyeti ile olası savaş ihtimallerini her geçen gün artırmakta idi. ABD Başkanı Donald Trump ise kırmızı çizgilerini gösteren kararlı ve savaşçı tavrıyla bir açıklama yapmış ve açıkça Kuzey Kore’yi tehdit etmişti. Kuzey Kore’ye müdahale riskinin de olduğunu gösteren bu ifade yaptıkları anlaşma gereği Kuzey Kore’nin yanında olması gereken Çin Halk Cumhuriyeti’ni de tedirgin etmişti ki bu iki süper gücün ABD ve Çin’in karşı karşıya gelmesi demekti.


İki Kore ülkesi arasında 2018 PyeongChang Kış Olimpiyat Oyunları zamanında bir yakınlaşma oldu ve Güney Kore’nin ev sahibi olduğu bu organizasyona katılan iki devlet Birleşik Kore bayrağı altında yarışarak bütün dünyaya barış mesajları vermeye başlamıştı. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un tavrının değişmesinde Güney Kore’de azledilen kadın Başbakan Park Geun-hye ardından başa Kuzey Kore ile diyaloga ılımlı bakan Moon Jae-in’in gelmesi de etkili olmuştur. O kadar ki Kim Jong-un, ABD ve Güney Kore ile görüşmelerin olumlu devam etmesi durumunda tüm nükleer programına son verebileceğini ifade etmiştir. Ayrıca Çin’in Kuzey Kore’ye ambargo uygulaması da Kim Jong-un’u rasyonel bir kararla barışa destek olmaya yanaştırdı. Güney Kore’yi ziyaret eden ilk Komünist lider olan Kim Jong-un’un 27 Nisan 2018 tarihindeki ziyareti dünya barış tarihi adına atılmış önemli bir adımdır.