İmamoğlu / Yıldırım Açık Oturumu!

Dursun BERKOK

Bu gece 21.00'de İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde yapılacak İmamoğlu / Yıldırım açıkoturumu birçok TV kanalından, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'ndan yayınlanacak. AKP İktidarı 17 yıldır ilk kez ikili açık oturumu kabul ediyor! AKP bu güne kadar anketlerde kazanacağı öngürülen hiçbir seçimde ikili programa çıkmayı kabul etmedi! Kendince haklıydı, canlı yayında kırılacak bir pot, baltayı taşa vurma, seçim kaybettirebilirdi. Riske girmedi…

 

Peki AKP ve Erdoğan bu defa, Yıldırım’ı neden çanak soru sormayacağı belli olan İsmail Küçükkaya ile son 17 yıldır ilk defa AKP’yi zora sokacak kadar yıldızı parlayan Ekrem İmamoğlu’nun önüne atıyor!

 

Çünkü genel kanaat; Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, YSK alet edilerek, hile ve desise ile elinden alınmıştır şeklindedir, seçimi 2. Defa kazanmaya çok yakındır. Bütün anketlerde İmamoğlu en az 3 puan, en fazla 8 puan önde gözükmektedir. Mağdur aday konumundadır. Yıldırım zaten seçimi kaybetmeye yakın aday olarak gözükmektedir. Açık oturumda kaybedeceği bir şey yoktur. İmamoğlu’nun ve Millet İttifakı’nın, seçimlerden sonra; ‘biz sadece Binali Yıldırım’ı yenmedik, Erdoğan’ı da yendik’, demelerini önlemek için Yıldırım bu açıkoturuma yollanıyor! Başkan Erdoğan, durumunu koruyabilmek Başkanlık makamının tartışmaya açılmasını önlemeye yönelik önlem alıyor. ‘Seçim İmamoğlu ve Yıldırım arasında geçti’, algısını oluşturuyor! Ayrıca, İmamoğlu’nun da açık oturumda hata yapma riski var, sinirlendirilirse, ağzından çıkacak olumsuz bir söz, medyanın %95’ini kontrolü altında tutan Erdoğan ve AKP, seçimden önceki son bir haftada, İmamoğlu’nun yapacağı o hatayı işleyecekler ve sonuna kadar aleyhte kullanacaklardır! Adeta İmamoğlu’nun hata yapması için duaya durmuşlardır…

 

Gelelim Küçükkaya’nın soracağı sorulara. Küçükkaya baskı altında. Küçükkaya; “Uğur Dündar'a saldıranlar beni de sosyal medyada linç etmeye kalktı. Bir kesim var ki, bu programın yapılmasını istemediler.”, “Beni baskı altına almak isteyenler, organize hareket edenler savcılar tarafından tespit ediliyor, yargı önünde hesap verecekler. Eleştiriye açığız ama iftira ve karalama yapanın yanına kâr kalmayacak.”, diyor. Bu baskı elbette iktidara yakın internet trollerinden gelmekte. Bu derece baskı altında olması, onun soruları sorarken aklına gelecek ‘acaba’ları aşmasını gerektiriyor. Küçükkaya; “Kimse merak etmesin, zor soru kolay soru değil, sorulması gereken soruları soracağım.”, diyor…

 

O halde ben Küçükkaya’dan Yıldırım’a;

‘Rakibinizi HDP/PKK ile birlikte hareket etmekle suçluyorsunuz. Diyarbakır’da dile getirdiğiniz, “Kürdistan”, “Lazistan”, “PeKeKe” vurgularını, HDP/PKK’nın sempatisini kazanıp oy vermelerini sağlamak için mi yaptınız?’

‘İstanbul Belediyesinde lüks, müsriflik, şatafat gizlenemez hale geldi. Bu kanuda ne diyorsunuz?’

‘İstanbul Belediyesi, size yakın derneklere, vakıflara inanılmaz büyüklükte paraları aktarmakta! Bunu tasvip ediyor musunuz?’

‘Rakibiniz İmamoğlu, ulaşım ve su fiyatlarında indirim yapacağını söylediğinde karşı çıkmıştınız. Daha sonra partinizin encümen üyeleri, İmamoğlu’nun o indirim tekliflerini kabul etti. Neden, indirimlere halen karşı mısınız?’, sorularını sormasını umuyor ve bekliyorum.

 

18-20 soru hazırladım diyen Küçükkaya bu 5 sorunun cevabını Yıldırım’dan alsın yeterlidir. Kafasında bir muğlâklık kalmış İstanbul seçmeninin karar vermesini kolaylaştıracaktır…

 

Küçükkaya’ya kolay gelsin diyorum… Program sonrası saldırılara karşı da umarım önlemini almıştır…