Virüsün kaynağı, insan hücreleri mi?

Arslan BULUT

ABD'de Washington Post gazetesinin gündeme getirdiği, "ABD istihbaratı, Covid-19 virüsünün Çin'de salgının başladığı Vuhan kentinde yarasa virüslerinde araştırmalar yapan bir viroloji laboratuvarından yayıldığı iddialarını araştırıyor" haberi CNN İnternational tarafından da yayınlandı.

Konu, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley'e de soruldu. Milley, "İstihbarat bu iddiaları ciddi bir şekilde inceledi. Virüsün doğal yollarla ortaya çıktığına dair önemli ölçüde kanıt olmasına rağmen bir sonuca ulaşılamadı. Ama yine de tam emin olamayız" dedi.

Bilindiği gibi Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, virüsün, Vuhan'a askeri oyunlar için gelen ABD askerleri tarafından yayıldığını söylemişti... Trump da bu açıklamadan sonra Covid-19'dan "Çin virüsü" diye bahsetmişti…

Diğer taraftan, virüsün biyoterör sonucu yaygınlaştığı haberleri, "Salgın, elektromanyetik dalgalar yüzünden insan hücre yapısında bulunan ve Covid-19 virüsüyle aynı görüntüye sahip eksozom adı verilen yapı taşlarının, kana karışarak, yayıldığı bütün organlara hasar vermesi yüzünden başladı" iddiasını gündemden düşürmeye de yarıyor.

Biyoterör iddiasını yok saymak mümkün değil ama virüsün bu kadar hızla bütün dünyaya yayılması, bu varsayımı zayıflatıyor.

Virüsün kaynağı, laboratuvar ürünü veya doğal korona virüsler değil insanın kendi hücreleri ise bunun bütün dünyada elektromanyetik dalgaların etkisinin artırılmasıyla ilgisi bulunduğu iddiası kuvvet kazanıyor.

Elektromanyetik dalgaların kansere, kısırlığa, otizme, sakat doğumlara yol açtığı yönünde, dünyada 25 bin civarında bilimsel araştırma var. Türk bilim adamlarının da bu yönde çok sayıda araştırması bulunuyor.

Bütün bu araştırmalara rağmen son virüs salgınını, bütün dünyada başlatılan elektromanyetik dalga denemelerinin tetiklediği iddiasını gündeme getirenleri susturmaya çalışanlar da var. Böyle bir sorun yoksa bu iddia "saçmalık" ise niçin bu kadar telaş yapıyorlar?

Üstelik Washington Devlet Üniversitesi Biyokimya ve Temel Tıp Bilimleri Profesörü Martin L. Pall, 17 Aralık, 2019'da, yani henüz koronavirüs salgını başlamamışken elektromanyetik dalgaların, 5 G örneğinde olduğu gibi frekansı artırıldığında, erkekte üreme yeteneğini, kadında doğurganlığı düşüreceğini, nörolojik ve nöropsikiyatrik etkiler oluşacağını, "programlanmış hücre ölümü" gerçekleşebileceğini, kalp ritminin bozulacağını, serbest radikal hasarına ve ağır kanser vakalarına sebep olacağını bilimsel verileriyle ortaya koymuş durumdadır... 

Bunun aksini iddia edenler, yine bilimsel verilerle bunun neden mümkün olamayacağını söylesin! İşte virüsün tat alma ve koku duygusunu yok ettiği tespitinden sonra kısırlığa sebep olduğu da ortaya çıktı! Bunlar neyin işareti?

***

Göğüs, Kalp Damar Cerrahisi uzmanı Opr. Dr. Mehmet Okan Özdemir ise Dünya Sağlık Örgütü verilerini inceledi ve "Türkiye'de her yıl 82 bin kişi, gribe bağlı enfeksiyonlardan ölüyor! Bu ölümlerin yüzde 5-14 ünün corona virüsten olduğu gerçeği ile ülkemizde her yıl 4100 ile 11.480 kişi o yılki mutant coronavirüsler nedeniyle kaybedilir. Her yıl!" dedi.

Özdemir, "Geçen yıl dünyada toplamda 7 milyon insan grip ve griple tetiklenen komplikasyonlardan kaybedildi. Soruyorum bu gürültü, patırtı neden? Bu korkuya neden olan olan algı eğer sokakta aniden ölenlerse hiçbir viral veya bakteriyel pnomoni hastası böyle pat diye sokakta düşüp ölmez. O zaman aniden akut hipoksi yapan ve sokaktaki bir insanı aniden öldürebilen başka bir sebep arayacaksınız!" diye yazdı.

***

Bilimsel araştırma verilerine karşı "komplo teorisi" diye yaygara yapanlara itibar edilemez. "Yoktur" diye kesip atmak, bilimsel bir tutum değildir.