Ahıska Türklerinin Sürgün Edilişinin 78. Yılı

Ahıska Türklerinin Sürgün Edilişinin 78. Yılı

Sovyetler Birliğinin lideri Stalin, 14 Kasım 1944'te, Gürcistan'ın Türkiye sınırına yakın bölgesi Ahıska'da yaşayan Türkleri birkaç saat içinde trenlere doldurarak sürgüne gönderdi.

A+A-

Gürcistan'ın Türkiye sınırında yer alan Ahıska, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından imzalanan antlaşmayla Rusya'ya bırakıldı. Bölge, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği sınırları içinde kalan Gürcistan'a bağlandı. Bu dönem, SSCB içindeki tüm Türk ve Müslüman topluluklar gibi Ahıska Türkleri için de acıların başlangıcı oldu.

Dönemin SSCB Lideri Stalin, İkinci Dünya Savaşı'nda Rus ordusunda savaşmalarına rağmen Ahıska Türkleri için sürgün kararını imzaladı.

Stalin'in emriyle bir gece ansızın gelen haber üzerine doğup büyüdükleri vatanlarından zorla terk ettirilen Ahıska Türkleri, "ölüm katarı" olarak adlandırılan hayvan vagonlarına istiflenerek bilinmez bir yolculuğa çıktı.

Ahıska Türkleri sürgün zulmünü anlattı

Ukrayna'dan getirilerek Erzincan Üzümlü'ye yerleştirilen Ahıska Türklerinden 84 yaşındaki Hayriye Agali, 1944 yılında köylerine askerlerin geldiğini ve ne olduğunu anlamadan erkeklerin çağrılıp kendilerinin de 2 saat içerisinde köyü terk etmelerinin istendiğini anlattı. Hayriye Agali, gece yarısı evlerinden çıkarılarak askeri araçlarla taşındıktan sonra yük treni vagonlarına 5-6 aile bindirildiklerini anlatarak şunları söyledi:

"Annem torbalara un, pirinç doldurdu ki götürelim yanımızda. Küçükbaş hayvanımız çoktu babam bir koyunu kesip götürmek için çıkardı. Askerler tüfeklerle geldi 'Kesme bırak niye kesiyorsun' dediler. Babam 'Çocuklarım ne yesin nereye gidiyorum bilmiyoruz' diye cevapladı. Babam bir şekilde koyunu kesip içini temizleyip çuvalın içine koydu. Bize çıkacağımız söylendi, bir sürü askeri araba geldi arkalarına bindik. Ahıska'da trene doldurdular bizleri. 5-6 aile bir vagona doldular ve sürdüler bizi oradan. Biz nereye gittiğimizi ve kaç gün gideceğimizi bilmiyoruz. Tren durunca askerler gelip içini dolaşıyordu ölüleri alıp gidiyorlardı. Özbekistan'a götürdüler bizi, orada bize bir ev verdiler içine girdik. Evlerin içinde otların üzerine çadırlar serip yatıyorduk. Ot kavurup yiyorduk. Yağ yoktu ki yağ ile kavurup yiyelim otu. Babam geldi orada hastalandı, aç susuz öldü. Aç kaldık yokluk çektik. Oradan oraya gittik, hiç bir yerde iyi bir yuva bulamadık."

Türkiye'ye geldiği için mutlu olduğunu söyleyen 97 yaşındaki Köşeli Rical, “Çok zorluk çektik, çok cezalar gördük, Allah ömür verdi ölmedik ama iyi güne de kalmadık. Türkiye'den Çok razıyım buradan çok dua ediyorum, Allah bozmasın hükümetimizi. Çok güzel evler verdiler, içerisinde her şey var, yatıyoruz Allah razı olsun. Çok razıyım. 1944 yılının ekim ayında her köye ve eve askerlerin geldiğini, giriş çıkış yapmalarına izin vermediklerini ve kendilerine 2 saatlik bir süre verildi. 2 saat içinde ne alınabilir ki. Bizim köyün altında Ermeni köyü vardı oradan askeri arabalar geldi, bizi alıp köyün altında tarla vardı oraya bizi indirdiler gece köye gitmemize izin vermediler. Gece o tarlanın içinde yattık. Sonra tüm köyleri toplayıp vagonlara bindirdiler. 2 ay yol gittik, çok zorluk çektik, çok gurbetlik çektik. Tanımadığımız 4-5 aile ile vagona koydular bizi. Vagonları Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan'a bölüp dağıttılar" diye konuştu.

"Hayvan vagonlarında aylarca kış soğuğunda ölümler olmuş, açlık olmuş"

Dünya Ahıska Türkleri Birliği Erzincan Temsilcisi Vahit Mirza, sürgünde yaşanan acıları ve Türkiye'den uzanan yardım elini anlattı:

"Büyük sürgünü biz yaşamadık ama büyüklerimizden duyduklarımız çok zulüm çekmişler. Hayvan vagonlarında aylarca kış soğuğunda ölümler olmuş, açlık olmuş çok zorluklar çekmişler. Allah bize nasip etti Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla 25 aralık 2015 tarihinde ilk kafile Türkiye'ye Erzincan'a geldi. Şu anda Üzümlü ilçesinde 595 aile ikamet etmekte. Evlerimiz çok güzel ipinden iğnesine içerisinde her şey mevcut. Bizim artık son durağımız öleceğimiz yer de burası kalacağımız yer de burası." dedi.

İHA

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.