Arslan: Devlet AKP’nin sopası oldu

Arslan: Devlet AKP’nin sopası oldu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli Milletvekili Kazım Arslan, son dönemde Hürriyet Gazetesi’ne yapılan saldırıları kınadı ve Ak Parti İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın hakkında ne parti, ne de yargı tarafından soruşturma başlatılmamasını eleş

A+A-

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

 

Basın özgürlüğü, özenle kurduğumuz laik Cumhuriyetimizin temel harcı, gerçekleri öğrenme hakkı ve özgürlüğünün olmazsa olmazıdır. Demokratik bir rejimde, doğru haber alma ve hakikatları öğrenme hakkını kimse engel olamaz. Basın gerçekleri yazıyorsa, halkı bilgilendiriyorsa bunun üzerine basın linç edilemez, gözdağı da verilemez…

YALAN SİYASETİYLE BASININ SESİ KISILAMAZ

Yalanla, çarpıtma ve ayrıştırmayla, yolsuzluk ve israfla artık çok zor yönetilen ülkemizde, gerçekleri adeta haykıran medya organlarının, gazetecilerin, basın emekçilerinin sesinin kısılmasını asla kabul etmiyoruz ve bunları yapanları kınıyoruz. Gazete binasına saldırmak, bir mala saldırının ötesinde, tüm vatandaşlarımızın en temel hakkı olan haber alma özgürlüğümüze saldırmadır.Bağımsız yayıncılığın engellenmesidir,havuza çekilme girişimidir.

DEVLETİ, PARTİNİN SOPASINA DÖNÜŞTÜRDÜLER

Bu saldırılar, bu kin ve nefret dalgası, basın özgürlüğünü gölgeleme adımının da ötesinde, medya kuruluşlarının da bağlı olduğu şirketlerin ticari faaliyetlerinin önünü kesmek, yandaşlara devlet eliyle haksız bir zemin hazırlamaktır. CHP olarak buna asla müsaade etmeyeceğiz. Önce düzmece belgelerle gazetecileri hapse attıranlar, yaşamlarını zindana çevirenler, aylardır maliyeyi medya kuruluşlarının kapısına dayadılar. Devlet kurumlarını usulsüz ve hukuksuz kullanarak iktidar partisinin sopası haline getirenler, bunun hesabını birer birer vereceklerdir.

BASIN, HAKİKATLERİ AÇIĞA VURMAYI SÜRDÜRECEK

Tüm bu süreçte, basın kuruluşlarının ve gazetecilerin gerçeklerden geri adım atması, korkarak geri çekilmesi asla söz konusu olmayacaktır. Sorumluluğunun farkında olan basın, yalanlara sığmayan, insan canını yok sayan, devleti zaafa düşüren bu siyasetin karşısında hakikatleri açıklamaya devam edeceklerdir.Buna içtenlikle inanıyorum. Bütün basın kuruluşlarının aynı noktadan hareket etmelerini özellikle vurguluyorum, çünkü bu başkasına yapılan,yarın size de yapılabilir.

MECLİS’İN ONURU KURTARILMALI

Mevcut iktidara muhalif olan kuruluşlara bir bahaneyle yapılan operasyonlar, işsiz bırakılan gazeteciler yetmediği gibi,laik Cumhuriyetimizle hesaplaşması olan bir AKP Milletvekilinin kışkırtmasıyla Hürriyet’in binası basılmıştır. Sözcü, Cumhuriyet, Bugün, Kanaltürk gibi kuruluşlar da açıkça tehdit altındadır. Bir AKP’li bir vekil eliyle yapılan saldırı, Meclis adına utanılacak bir durumdur. Meclis Başkanlığı tarafından bu vekil hakkında gerekli işlem yapılmalı, Meclis’in onuru kurtarılmalıdır. Meclis’in hiçbir döneminde bir vekil tarafından böyle bir kışkırtma olmamıştır. Bu vekilin davranışını kınıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan neden bu tür saldırıları açıkça kınamıyorlar? Sessiz kaldıkları sürece bu tür saldırılar gelecekte değişik basın kuruluşlarına yapılmaya devam edecektir.

SESSİZ KALMAYACAĞIZ

Birkaç kiralık kalemşörün açıkça taraflı ve kışkırtan yazılarıyla, gazetelerin yazarları ve yöneticileri ölüm tehdidine uğruyor. Bir yazar, bir başka yazara hangi güce sığınıp da “Seni sinek gibi ezeriz” diyebiliyor?

REZALETTE SINIR KALMADI

Yaşanan rezaletin boyutları o kadar büyüdü ki, bazı havuz yazarları, yaslandıkları güçle konuşuyorlar her halde. Açıkça tehditle ve şantajla meslektaşlarına kalemle kurşun sıkmaya devam ediyorlar. Sahibinin sesi bir medyayla, medyaya yapılan siyasi ve mali operasyonlarla, şiddet çağrılarıyla hiçbir yere varamayız… Türkiye tarihi bunun sayısız örneğiyle doludur. Bunu yapanlar hem mahçup olmuşlar ve hem de zarar görmüşlerdir.

DİYENE DEĞİL, YAZANA FATURA KESİLİYOR

Güvenliği sağlayan, özgürlükleri koruyan demokratik bir devlette asla karşılaşmayacağımız bu tabloda, “400 Vekil alsaydık bunlar olmazdı” diyen bir Cumhurbaşkanının, bir Sağlık Bakanının sözlerini haberleştirdi diye, muhalif medyaya açıkça gözdağı verilmeye çalışılmıştır. Neden bunu söyleyenlere kızılmıyor da, yazanlara kızılıyor, bunu anlamakta zorlanıyorum. Burada bir akıl tutulması olduğunu sanıyorum.

AKP’DE DİSİPLİN SÜRECİ BAŞLAMALI

1 Kasım’daki seçimden sonra ne çıkarsa çıksın, seni başkan yaptıracağız.” diyen bir vekil, ne hukuk ne de ahlak tanıyor! Bir gazetenin binasının basılması için açıkça hedef gösteren bu vekil karşısında AKP kadroları gerekli disiplin sürecini başlatmıyor, savcılar neden işlem yapmıyor. Bunlar yapılmadığı için de Hürriyet tekrar basılıyor.

HÜKÜMET DAHA NEYİ BEKLİYOR?

“Madımak gibi cayır cayır yakacağız Doğan Medya’yı. Müslüman Gençlik şeriatın gereğini yapacak.” sözleri sosyal medyayı sallarken, hükümette gereken önlemleri alacak kişiler; hala hangi katliamı ve saldırıyı bekliyorsunuz? Kim ne derse desin, basının üzerine nasıl giderlerse gitsinler, biz basın özgürlüğünün güvencesiyiz. CHP olarak üzerimize düşen bütün sorumlulukları yerine getirmeye ve bu tür baskılara karşı koymaya hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiririz.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.