Bilmediğiniz Gerçekler; Çok Şaşıracaksınız!...

Bilmediğiniz Gerçekler; Çok Şaşıracaksınız!...

AKP'li Bülent Arınç'ın Ülkücülerle Hukukunu Manisalı Avukat Halit Moralıoğlu kaleme aldı. İşte çok çarpıcı o yazı...

A+A-

Manisalı Avukat Halit Moralıoğlu çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Bülent Arınç, Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli ve danışmanı Metin Özkan'ın da isminin geçtiği ilginç yazı şu şekilde:

MHP Genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli 11.09.2019 tarihinde MHP muhabirleri ile bir araya geldiği yemekte gazetecilerin gündeme ilişkin soruları yanıtlarken, Bülent Arınç’ın Canan Kaftancıoğlu ve Ahmet Türk ile ilgili açıklamalarına yönelik olarak, “Biz Bülent Arınç Beye saygı duyarız ama Bülent Arınç beyi kabulde zorlanıyoruz. Neden saygı duyarız: 12 Eylül sonrasında dava arkadaşlarımız önemli mağduriyetler yaşadığımız süre içinde özellikle Manisa’da kendilerini savunacak imkânı arayıp bulamadılar. Avukatlar davalarını kabul etmediler, bizim camiamızın yetiştirdiği avukatlar olmadığı için önemli sıkıntıların çekildiği bir dönemde Bülent Arınç Bey Manisa’da avukatlık yaparken bazı arkadaşlarımızın davasıyla ilgilenmişlerdir. O yüzden ben kendilerine zaman zaman teşekkür ettim. O bizim davamıza gönül vermiş arkadaşların sıkıntılarını aşmada ortaya koymuş olduğu bir davranıştı. Buna saygı duyuyoruz.” ifadelerini kullanmıştır.

Sayın Bülent Arınç’ ın Canan Kaftancıoğlu ve Ahmet Türk ile ilgili olarak kamuoyuna yaptığı açıklamalar hakkında, 12.09.2019 günü akşamı Habertürk televizyonunda yapılan açık oturuma katılan Sayın Devlet Bahçeli’ nin "Medya ve İletişimden Sorumlu Baş Danışmanı" Metin Özkan, Sayın Bahçeli‘nin yukarıda arz ettiğimiz sözlerini daha ileriye taşıyarak “12 Eylül öncesi vatandaşların sokağa çıkmaya zorlandığı, ülkücü gençlerin davalarının hiçbir avukatın kabul etmediği dönemde, ülkücülerin avukatlığını üstlenerek onları savunan Bülent Arınç’ı bu yönü ile takdir ediyorum.” mealinde ifadelerde bulunmuştur. Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Bülent Arınç’ın kabul ettiği davalar için 12 Eylül sonrasını işaret ederken, Sayın Metin Özkan, Sayın Bülent Arınç’ın 12 Eylül öncesi dönemde ülkücülerin avukatlığını yaptığını ileri sürmüştür!

Sayın Bahçeli’ye, bu konular ile ilgili olarak kim bilgi veriyorsa ya gerçekleri bilmiyor, ya da kasten yanıltıyor.

Şöyle ki;

12 Eylül öncesi Manisa anarşinin en yoğun olduğu illerden biriydi ve hemen her gün cinayet işleniyor, akşam ezanından sonra insanlarımız evinden dışarıya çıkmaya korkuyordu. Bu dönemde birçok ilde olduğu gibi Manisa Ağır Ceza Mahkemesinde ve asliye ceza mahkemelerinde ülkücü gençler için davalar açılıyor, sol görüşlü gençler tutuksuz yargılanırken, ülkücüler genellikle tutuklu yargılanıyordu.

12 Eylül öncesi ve sonrası Manisa’ da ülkücü gençler sahipsiz değildi. Ülkücü camiadan yetişmiş ve 1975 senesinde Manisa’ da mesleğime başlamış bir avukat olarak tüm olaylarda ülkücü gençlerin avukatlığını üstlenmiştim.

Savcılık mesleğini icra ederken, 1970 li yılların başında istifa ederek Manisa’ da avukatlığa başlayan ve halen sağ olan Sayın Mehmet Odabaşı, AP kökenli ve bu partinin mensubu olmasına rağmen aynen ülkücü camiadan yetişmiş bir avukat gibi ülkücülerin tüm davalarına herhangi bir ücret talep etmeksizin canla başla katılmış ve savunmuştur. Kendisini buradan takdir ve saygıyla anıyor, ellerinden öpüyorum.

1980 ihtilal sonrası İzmir sıkıyönetim mahkemelerinde de avukat Mehmet Odabaşı ile birlikte gençlerin davalarını takip etmeye devam ettik.

ŞU HUSUS KESİN BİR GERÇEKTİR Kİ, SAYIN BÜLENT ARINÇ 1980 ÖNCESİ MANİSA’ DA HİÇBİR DAVADA ÜLKÜCÜLERİN AVUKATLIĞINI YAPMAMIŞTIR. ÜLKÜCÜ DAVANIN VE MENSUPLARININ SAVUNMALARINI İHTİLAL ÖNCESİ DÖNEMDE YAPMAK İLE SONRASI DÖNEMDE YAPMAK BİRBİRİNDEN OLDUKÇA FARKLI ŞEYLERDİR.

1980 sonrası İzmir Sıkıyönetim Mahkemesinde çok sanıklı bir davada, bir kısım sanıkları İzmir Barosu avukatlarından Metin Öney, Mithat Özkol ve rahmetli Mevlit Aslışen gibi ülkücü camiadan yetişen avukatlar savunurken, birkaç sanığın – ki sanıklardan bu hizmet karşılığında ücret ödediklerini ifade edenler vardır- avukatlığını da Sayın Bülent Arınç yapmıştır. Sayın Arınç’ ın bu hizmeti elbette ki küçümsenemez. O günlerde Manisa’ da yaşayan ve halen hayatta olan tüm MHP’ li dostlar bilmektedirler ki, Ülkücüler ne 1980 öncesi ne de sonrası sahipsiz kalmışlardır.

Esasen zaman zaman Manisa ve Türkiye kamuoyunda konuşulan bu konuda, dürüstlüğünden emin olduğumuz Sayın Bülent Arınç’ın, bizzat kendisinin böyle bir iddiada bulunduğuna şahit olmadım. Ancak her nasılsa ara sıra benzer şekilde iddialar ileri sürülüyor.

Mahkeme dosyaları belli bir süre sonra imha edilmesine rağmen, her bir dosyadan verilen karardan bir örnek muhafaza edilmektedir. Kararlarda hangi sanığın hangi avukat tarafından savunulduğu açıkça görülmektedir. Burada dile getirdiğimiz hususta en ufak bir şüphesi olan varsa,  devlet nezdinde bir yetkili marifetiyle Manisa Ağır Ceza Mahkemesi ve İzmir Sıkıyönetim Mahkemesi arşivindeki karar kartonlarında bulunan kararlardan istetebilir ve gerçek bilgiye ulaşabilir.

Bu yazı, Sayın Bülent Arınç’ın şahsını eleştirmek ya da şahsı aleyhine bir düşünce oluşmasını sağlamak amacından tamamen uzak, sadece ve sadece gerçeklerin bilinmesi ve tarihe not düşmek için kaleme alınmıştır. 16/09/2019

Saygılarımla…

Halit MORALIOĞLU

Not : Gerçeklerin bilinmesini arzu eden herkesin paylaşması dileği ile.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.