Yönetici olmanın erdemi, hakkı adeletli dağıtmaktır. Hiç kimsenin hakkını yemeden eşit muameleyle, kurumu idare etmektir. Ne yazık ki ilimizde bazı yöneticilerimiz Sağlık çalışanları arasında ayrımcılık yaparak, çalışanların hakkını yiyerek zulüm yapmayı haklı görmektedirler. Haksızlığa karşı durup mücadele edenlere de baskı yapmakta veya yaptırmaktadırlar. Şimdi soruyorum; Yöneticilik bu mudur? Adalet dağıtmak böylemi olur? Çalışanlar arasında ayrım yaparak adaletsizlikle hükmedilmesi birileri tarafından özellikle istenmektedir. Ne yazık ki, bu adaletsizliklerin içinde, çalışanların haklarını savunduğunu iddia eden bir sendikanın da yer alması da oldukça manidardır.

Tüm Sendikal kariyerleri bir siyasi iktidara bağlı olan sendikacılıkta en büyük icraatları Sağlık Bakanı ile masa tenisi oynamak, Siyasetçiler ve bürokratlarla poz vermek olanlar, kendi yaptıklarını anlatmak yerine her fırsatta Türk Sağlık Sen üyelerine saldırmakta tehdit etmekte onları idareye şikayet edip yıldırmaya çalışmaktadırlar. Allah’a şükürler olsun ki tehditle, baskıyla, yalan vaatlerle, siyasetin her türlü kirli oyununu oynayarak üye kaydetmedik.

Anlamına son derece uzak oldukları emek sözcüğünü bile sadece hırsızlıkla bir araya getirebilmek maharetini gösterenler başkalarının mücadelesini verdiği işleri “Bakanı ziyaret ettik, müsteşarla görüştük, Genel Müdür söz verdi, yarın hallediyoruz.” gibi ifadelerle sahiplenmeye çalışan sözüm ona sendikacılar, hiç merak etmeyin bu alanda elinize hiç kimse su dökemez.

Milli ve Manevi değerlerimize karşı gösterdiğimiz hassasiyet ve her türlü haksızlık karşısında dik duruşumuz nedeniyle malum sendikanın bilinçaltında büyük bir Türk Sağlık Sen fobisi ve Türk Sağlık Sen kompleksi oluşmasına neden olmaktadır. Bu malum güruh elbette Türk Sağlık Sen’e saldıracaktır. Çünkü her türlü baskıyla yarattıkları korku imparatorluğuna, siyasetçi, sendikacı, bürokrat işbirliği içinde yürütülen komplolara rağmen, Kamu görevlileri yapılmak istenen her şeyi bilmekte haklı ile haksızı ayırmakta, doğru ile yanlışı bilmektedirler. Sendikamız her türlü baskıya tehdide rağmen, 12 yıldır istikrarlı bir biçimde sırtını kimseye dayamadan, hiçbir çıkar çevresine bağlı olmadan, yalnızca Vatan, millet ve hizmet aşkıyla büyümesi onların akıllarının alamayacağı, yüreklerinin yetmeyeceği bir başarının izlerini taşıyor.

İş üretme yerine; gece gündüz çalışarak yaptığı işin hakkını vermeye çalışanlara, Sağlık ta bir adım daha nasıl ileri gideriz düşüncesinde olanlara; çamur atmayı, hakaret etmeyi, tehdit etmeyi şiar edinenlere tavsiyemiz, bu işlere biran önce son vermeleridir. Madem Sendikacılık yapmıyorsunuz veya yapamıyorsunuz bari işini severek yapmaya çalışan insanlarla uğraşmayı tehdit ettirmeyle üzerlerinde baskı oluşturmayı iftira atmayı bir kenara bırakın. İş barışını bozarak elinize ne geçeceğini zannediyorsunuz. Her zaman söylediğimiz gibi merdivenden çıkarken karşılaştığınız insanlara iyi davranın çünkü inerken de aynı kişilerle karşılaşacaksınız. Mazlumların ahını almayın, aslında sizler nasıl aheste aheste çıktığını çok iyi biliyorsunuz. Sizlerin düşüncesini bilemeyiz, Milli ve Manevi değerlerimize karşı gösterdiğimiz hassasiyet ve her türlü haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan olmayarak dik duruş sergileyen bizler, Cenab-ı Allah’ın adaletinin ansızın bir gün tecelli edeceğine inancımız sonsuzdur.

Biz sendikacılığı hak mücadelesi olarak görüyoruz. Çalışanın sorunları adına da tüm gücümüzle mücadele ediyoruz. Bu yolda türlü zorluklarla karşılaşıyoruz. Tüm zorluklara ve yaşananlara rağmen, hakkı tutup kaldırmak adına gecemizi gündüzüme katıyoruz. Yoksa size göre sendikacılık üyelerinizi birer basamak olarak kullanıp yandaş ve yakınlarınızı belirli makam ve mevkilere getirmek midir? Öyle olmasa eşlerinizi, dostlarınızı ve yakınlarınızı belirli makam ve mevkilere getirimiydiniz?

Siyasetin gölgesinde, makamın köşesine sinerek, sendikacılık yapıp hormonlu olarak büyüyenlere ve bunların sözleri ile hareket edip, çalışanlar arasında ayrım yaparak iş barışını bozan, geldiği yerleri çabuk unutan idarecilere sesleniyoruz; Türk Sağlık – Sen olarak adaletsizliğe karşı dik duran, asla eğilip bükülmeyenlerin yanında olacağız. Adaletsizliklerinde önüne geçmek için tüm platformlarda girişimlerimize devam edeceğiz.

Sözlerime son verirken zulüm asla payidar olmaz diyor, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının haklarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Cenab-ı Allah yar ve yardımcımız olsun dedi.

              Rayif Kurşunoğlu

Türk Sağlık – Sen Denizli Şube Başkanı

Yazar Emine Supçin ile Fotoğraf Sanatçısı Zeki Akakça ile yaptığı ''SIRADIŞI'' Bu proğramı mutlaka izlemelisiniz...AŞAĞIDAKİ LİNKİ Tıklayarak izleyebilirsiniz...

AKİSHABER TV - SIRADIŞI / Emine SUPÇİN

http://www.youtube.com/watch?v=o_xErICSH3M