Denizli Parsel Parsel Satılıyor mu?

Denizli Parsel Parsel Satılıyor mu?

Son günlerde sosyal medyada gündeme gelen “Çal’da ve bazı ilçelerde yabancıların ucuza arazi alımı” ile alakalı ilk resmi açıklama geldi.

A+A-

Çal’daki araziler ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı’ya satıldı mı? Denizli’nin bir ilçesinde birçok arazi tek bir kişiye satıldı mı? Son günlerde sosyal medyada gezen bu iddiaların Çal ayağı ile alakalı Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan’dan bir açıklama geldi.

Başkan Akcan yapmış olduğu açıklamasında, son günlerde hem sosyal medyada hem de halkın belli kesimi arasında ve Çal’daki arazilerin düşük fiyatlarla yabancılar tarafından alındığına dair iddiaların yer aldığını ama bu iddiaların; Çal’ı ve Çal’daki arazilerin itibarsızlaştırılması olarak değerlendirildiğini ifade etti.

Konu ile alakalı sosyal medya üzerinde dolaşan bir yazı şu şekilde:

Değerli Hemşehrilerim!..

Bu oyun çok yeni değildir. Uzun zamandır oynanıyor ve uzun zamandır gündemdedir. Köylerdeki bir çok boş arazileri 4-5 yıl önceden almaya başladılar. Köylülerin bir kısmı ekip dikmediği boş tarlalarını nasıl olsa ekip dikmiyorum iyi de para veriyorlar diye çok yerleri sattılar, tapularını da devrettiler. Keyifle kahvehanelerde iki sandalyeye oturdular. Hala da satım devam ediyor.

Bu ecnebiler bu arazileri neden alıyorlarmış, ne yapacaklarmış diye sorgu sual etmeden cebine girecek paraya itibar ediyorlar. Neymiş bankalardan kredi çekmek için tapu istiyorlarmış onun için alıyorlarmış, ipotek vereceklermiş diye kendilerini avutuyorlar. Bilmiyorlar ki hiç bir banka arazinin ekspertizini ve kredi alacak bu şahısların istihbaratını yapmadan kredi vermez. Veren bankalar varsa bunu bile bile riski üstlenerek yapıyorlar demektir ve bu işin içindedirler.

Ben, eski bir banka müdürü olarak sadece kredi almak ve ipotek vermek için bu arazilerin alındığına ihtimal vermiyorum. Kaldı ki hiç bir banka bu arazilerin ekspertizini ve kredi alacak şahıs veya şirketletin istihbaratını yapmadan büyük montanlı bir kredi vereceğinr ihtimal vermiyorum. Küçük krediler için bu şahıs ve şirketler bu arazileri de almazlar zaten.

Benim köyümde satılan arazileri alanların İstanbul, Bursa, Kayseri illerinden gelenler tarafından kendilerini gizleyerek, Çal ve köylerinden bunlara yardımcı olan, aracılık edenlerin olduğunu pazarlıkları da bu yerli ve milli aracılar tarafında yapıldığını öğrendim. Asıl alıcıların İstanbul'da faaliyet gösteren İsrailli Yahudi şirketler olduğunu öğrendim. Kaynak ne derece doğrudur bilmiyorum ama böyle bir ciddi sorun olduğunu düşünüyorum. Acun Medya'nın da buna aracılık ettiği de konuşulanlar arasındadır. Teyide muhtaç bir bilgidir ama niye başkası değil de onun ismi çıkıyor.

Bence Köy muhtarları maaşlarını alıp yan gelip yatmamalı, uyumamalı bunları araştırmalı bunlar doğru ise köylere sokmamalıdır. İlgili birimlere bildirmeli ve bilgilendirmelidir. Aksi takdire yarın arazileri alan adamlar ellerindeki tapularını göstererek buralar bizim deyip köylüleri tedirgin edebilir ve sonuçta artık buradan gidin diyebilirler ve şaşıracak ve yapacak birşey de kalmayabilir.

Savaşla, kahpelikle ve masabaşında alamadıkları ata topraklarımızı parayla satın alabilirler. Köylüler kendi arazilerinde amale, kendi evlerinde kiracı olabilirler. Hatta köylerinden, yurtlarından olabilirler. Bunun dünyada birçok örneği vardır. Bir gecede ülkelerin işgal edildiği, parayla satın alındığı şu zamanda, köyler devede bir kıl bile olmaz. Zaten Büyükşehir Belediye Kanunu ile belde ve köylerin tüzel kişiliği ellerinden alındı. Ecnebi bir kişi gelip parayı basıp mahalleyi satın alabilir.

Hemşerilerimizin yorumlarına katılıyorum. Böyle bir risk vardır ve kimse bunun farkında değildir.

Ne hükümetimizin ne de muhalefetimizin bu konuyu takip ettiği ve gündeme getirdiği, önlem aldığı falan yoktur. Onlar kimseyi duymuyor ve görmüyorlar "Sen Senek, Ben Bardak" kavgasına tutuşmuşlar, memleket davasına unutmuş gidiyorlar. Dolayısıyla, söyleyen söyleyene, yalanların biri bin para, alan alana, satan satana anlayışı kabul edilmiş görünüyor. İçimizden "Nerde Bu Devlet, Nerde Bu Millet" deyip oturup duruyoruz.

Aslında bu konu bize hiç de yabancı değil. Emeviler, hain Araplar, Zalim Haccac'lar bizi Orta Asya' daki topraklarımızdan eza cefa ederek, (daha fazlası da var ama namusumuz ve inancımız söz konusu olduğu için onu yazmayacağım) döverek ve söverek çıkarmadılar mı? Biz, Anadolu'ya keyfimizden mi geldik? Bizi zorla kendi topraklarımızdan çıkarmadılar mı? Tarihin burası, bize maalesef öğretilmedi, ders kitaplarımıza konulmadı ve gizlendi. Ama biz Orta Asya Tarihçilerimizden gerçekleri yeni yeni öğrenebiliyoruz.

Biz düşman olarak sadece Kahpe Bizanslıları, Haçlıları ve bugünkü uzantılarını görürüz ama İki Yüzlü, Kahpe Araplar da en az onlar kadar düşmanımızdır. İçimizdeki kızıl haçlı kalıntıları, kahpe bizans artıkları, Ermeni ve Yahudi bozmaları, hain Araplar ve ikiyüzlü namussuz hainler de en az onlar kadar Türk Düşmanıdırlar. Araplar kadar iki yüzlü, sahtekar, cani, Türk düşmanı, pis bir millet yoktur.

Bu vatan bizim, kanla, canla aldık. Yine bu hepimiz kanla, canla sahip çıkmak zorundayız.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.