Denizli Protokolünden Cumhuriyet Bayramı Mesajları

Denizli Protokolünden Cumhuriyet Bayramı Mesajları

Yarın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tüm yurtta coşkulu bir şekilde kutlanacak. Denizli protokolü de mesajlarını yayınlamaya başladı.

A+A-

vali.png

Vali Hasan Karahan

Asırlar boyunca bağımsız olarak yaşamış yüce Türk Milletinin yeniden dirilişinin simgesi olan Cumhuriyetimizin 96. yıldönümünü hep birlikte kutlamanın coşku ve heyecanını yaşıyoruz.

Cumhuriyet; tarih boyunca esaret zinciri vurulamamış Yüce Milletimizin kahramanlık ve inançla yaptığı Kurtuluş Savaşının zaferle sonuçlanması ile kurulmuştur.  Cumhuriyet, bizim için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi, toplumsal ve siyasal değişim projesidir. Cumhuriyetin ilanı, milletimizin şanlı tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biridir. Cumhuriyet, milletimizin bağımsızlık ve hürriyetinden asla taviz vermeyeceğinin ifadesidir.

Büyük bir medeniyetin mirasçısı olan Devletimiz, kurulduğu günden bu yana hızla büyümüş bugün sadece bölgesel misyon ve sorumluluklarını yerine getiren bir ülke değil, aynı zamanda insanlığın ortak sorunlarının çözümünde elini taşın altına koyan bir devlet konumundadır.

Sahip olduğumuz misyon ve üzerinde yaşadığımız coğrafyanın politik ve stratejik önemi, karşımıza sürekli engeller çıkarmıştır, çıkarmaya da devam edecektir.

Türk Milletinin Cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatma azmi ve sarsılmaz iradesi tüm zorlukları aşmamızda bizlere rehber olacaktır. Bu ülkenin ortak geçmişi ve geleceğini paylaşan, tasada ve sevinçte bir olan fertleri olarak, her yerde ve her ferdimizle milletçe devletimizin bekası milletimizin refahı için çalışmaya, dünyanın gelişmiş ülkeleri ile her alanda yarışmaya ve evrensel insanlık değerlerinin savunulmasına öncülük etmeye,  mazlumların yanında, zalimlerin ve vatan hainlerinin ise karşısında olmaya, her zamankinden daha fazla azimli ve kararlıyız.

Ülkemizin önemli bir dönemeçten geçtiği günümüzde, içinde bulunduğumuz güç şartlar, birlik ve dayanışmamızı arttırarak korumamızı daha da zorunlu kılmaktadır. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun hepimiz cennet vatanımız için var gücümüzle çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz. 

Güçlü ve müreffeh bir Türkiye idealini yaşatarak geleceğe taşıyacak, geleceğimizin teminatı, umudumuz ve en büyük zenginliğimiz sizlersiniz. Gençlerine güvenen, onları en iyi şekilde yetiştiren milletler ilelebet mevcudiyetlerini sürdürebilirler. Sizlerin, milli ideallerin peşinden kararlılıkla giden, milli ve manevi değerlerine sahip çıkan, vatanını seven, ahlaklı ve öz güvenli bireyler olarak yetişmeniz en büyük arzumuzdur. 

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “Ey Yükselen Yeni Nesil, Cumhuriyeti Biz Kurduk, Onu Yükseltecek ve Yaşatacak Sizsiniz” diyerek Cumhuriyetimizi siz gençlerimize emanet etmiştir. 

Bu büyük sorumluluğun bilinci içinde olan gençlerimizin, tarihimizden ve değerlerimizden aldıkları güç ve ilhamla, ülkemizi hep birlikte daha huzurlu günlere taşımak için gayret edeceklerine inancımız tamdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta; Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşları olmak üzere,  şanlı tarihimizin ölümsüz sembolleri olan Aziz Şehitlerimizi, Kahraman Gazilerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyor, Büyük Türk Milletinin ve Denizlili vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı yürekten kutluyorum.     

d.png

Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan

Kurtuluş Savaşı'nın her şeyini kaybetmiş olan bir milletin yeniden küllerinden doğuşunun hikâyesi olduğunu belirtenBaşkan Arslan , "Yaklaşık 100 yıl önce bu kutsal toprakları kendi aralarında pay etmeye çalışan lisanları ve inançları farklı olan işgal güçlerinin hesaba katmadıkları tek şey, Gazi Mustafa Kemal'in önderliğindeki milletimizin cesareti ve ferasetiydi. O gün bu kötü emellerine ulaşamayanlar, ekonomik, siyasi ve askeri pek çok argümanı zaman zaman devreye sokarak vatanımız üzerindeki kötü emellerinden vazgeçmediklerini gösteriyorlar" dedi.

Topraklarında esir yaşamayı kabul etmeyen milletimizin, bu bilinç ve kararlılıkla, donanım ve imkân bakımından kendinden kat kat üstün olan güçlerle karşı karşıya gelmekten korkmadığını vurgulayan Başkan Akman, "Bu millet sarsılmaz imanıyla, vatanı için canını feda ederek öz yurdunda düşmana karşı tüm dünyayı kendine hayran bırakacak bir zafere imza atmıştır. Kurtuluş Savaşı'ndaki başarısıyla ismini bir kez daha tarihe altın harflerle yazdırmayı başarmıştır. Milletimiz ve onun bağrından çıkan kahraman askerleri, dün nasıl ki Anadolu'da ülkesine, milletine ve vatan topraklarına karşı yönelen tehditleri bertaraf ettiyse, bugün Kuzey Suriye'ye düzenlediğimiz 'Barış Pınarı Harekatı' ile aynı şekilde her tür tehlikeyi ve tehdidi yok edebilecek güç ve kararlılıkta olduğunu gösterdi

En önemlisi 96 yıl önce İstiklal Harbi'mizi zafere taşıyan, cumhuriyetimize can veren ruhun bugün de dimdik ayakta olduğunun altını çizen Başkan Arslan , "Bu eşsiz ruh, sergileyeceğimiz birlik, beraberlik ve kardeşlikle dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de vatan toprağında operasyona asla müsaade etmeyecektir. Bu duygu ve düşüncelerle cumhuriyetimizin 96. kuruluş yıldönümünü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı tebrik eder, başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları ile bütün şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi şükranla anar, bütün hemşehrilerimi sevgiyle selamlarım dedi

veli.png

Denizli Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Tefenlili

“Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyet ilelebet yaşayacak, bizler iş dünyası olarak çok çalışarak, üreterek, istihdam yaratarak Cumhuriyet’in kalkınmasına katkı sağlayacağız” diyen Başkan Tefenlili açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurmuş olduğu Cumhuriyet’in 96. yıl dönümünü büyük bir coşku ve gururla kutluyoruz. Cumhuriyet, ana yurdu işgalci güçler tarafından gasp edilen, bağımsızlığı için varını yoğunu ortaya koyan, destanlar yazan Milletimizin en büyük kazanımıdır. Milli iradenin en güzel temsil şekli olan Cumhuriyet bağımsızlıktır, özgürlüktür, eşitliktir. Bu değerli mirasa daima sahip çıkacak, çok çalışarak, üreterek onu kalkındıracak ve gelecek nesillere güçlü bir şekilde aktaracağız. Bu duygu ve düşünceler ile Cumhuriyetimizin 96. yıl dönümünü büyük bir coşku ve sevinçle kutluyor, Cumhuriyet'i bizlere miras bırakan başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehit ve gazilerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum"

refah.png

Saadet Partisi Denizli İl Başkanı Ahmet Eryılmaz

Başkan Eryılmaz; "Türkiye; huzur içinde yaşayan, mutlu ve müreffeh insanlar ülkesi olduğu oranda cumhuriyet gerçek manasına kavuşacaktır" dedi.

90'ıncı yıldönümünü kutladığımız Cumhuriyet, aziz milletimizin canları pahasına ortaya koydukları büyük fedakarlıklarla kuruldu. Ancak bugünkü siyasi anlayış ecdadın ortaya koyduğu o asil duruştan çok ama çok uzaktır" diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülke olarak birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir süreçten geçiyoruz. İçeride terör belası her gün yüreğimizi yakmaya devam ediyor. İslam coğrafyası kurtlar sofrasında pay edilmeye çalışılıyor. Ateş kapımıza dayandı. Ne var ki iktidar ve muhalefet, bu devasa sorunları çözmek bir yana, oturup konuşmayı bile beceremiyor. Bayramları dahi gerginlik ve kutuplaşma nedeni haline getirip, krize dönüştürebiliyor. İşsizliğin olmadığı, insanların barış ve kardeşlik içinde yaşadığı, müreffeh bir Türkiye'yi kurma konusunda da bu kadar kararlı olsalar. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde her beş gençten biri işsizdir. 12 milyon insan yardım almadan hayatını sürdürememektedir. Cumhuriyet'e sahip çıkmak; gençlere yeni iş sahaları kurmakla olur. Yoksulluğu bitirmekle olur. Terörü çözmekle, akan kanı durdurmakla olur. Çünkü cumhuriyet halkın sesine kulak vermek, milletin taleplerini yerine getirmektir"

sdsd.png

Demokrat Parti Denizli İl Başkanı Aşkın Çelik

Cumhuriyet Bayramımızın 96.yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajında cumhuriyeti layıkıyla anmanın hürriyet ve adaleti yeniden tesis etmekle mümkün olabileceğine vurgu yapan Başkan Çelik, şunları kaydetti:

“Cumhuriyet milletimizin hürriyeti, hürriyetse milletimizin karakteridir”

Hiçbir çılgının kendisine zincir vuramayacağını, her türlü bendi çiğneyip aşacağını İstiklal Marşı'nda tekrar eden milletimiz, asırlar boyu verdiği mücadelelerle de bu gerçeği ikrar etmiştir.

Hürriyeti için mücadele etmiş bu Aziz Millet, cumhuriyet ile hürriyetlerini teminat altına almıştır. 

“Cumhuriyet kavramı, bizim topraklarda, zahiri anlamının yanında batıni açıdan birçok anlam barındırır”

Bu topraklarda bir kavramdan bahsedilirken "kelime anlamı" ayrıca belirtilir. Zira bu topraklarda birçok kavram, birçok sözcük dünyanın başka coğrafyalarındaki anlamından müstesna bir anlam taşır. 

Cumhuriyet de böyle bir kavramdır. Zahiri anlamının yanında batıni açıdan birçok anlam barındırır.

Çok yerlerde, çok kaynakta bir "yönetim biçimi" başlığında ve "halkın yönetimi" anlamında tasnif edilirken, alın teri ile bereketlenen bu topraklarda azmi, dirayeti, feraseti, birlik ve beraberliği, dahası hak ve hürriyetleri ifade eder.

“Bizim için Cumhuriyet, tercih değil, kaderdir”

Cumhuriyet başka coğrafyalarda bir tercihken, bu topraklarda, milletimizin hasletleri ile bağlantılı olarak kaderdir. 

Bu açıdan 96 sene evvel cumhuriyetin ilanı aslında malumun ilamıdır.

Milletimizin tek silahı imanı, hürriyet duası, cumhuriyet de kazancı olmuştur.

Cumhuriyet, her türlü farklılığını ortak gaye için servet sayan insanımızın, millet olurken harcı olmuştur.

“Cumhuriyet; hak ve hürriyetlerimizin teminatıdır”

Cumhuriyeti betimlerken kullanılabilecek sıfatlardan en yerinde olan ise "teminattır." İki yüz yıl boyunca kah milletin iradesi, kah milletin silahlı mücadelesi ile temin etmeye çalıştığı hak ve hürriyetlerini top yekûn teminat altına almış olan şey cumhuriyettir.

Tanzimat’tan günümüze milletimizin hak ve hürriyetlerinin muhafazası ve “milli irade”nin tesisi için verdiği mücadelede “cumhuriyetin ilanı” en önemli eşik olmuştur.  

“Keyfiyete karşı çoğulculuğu ve ortak aklı hakim kılmak, 

devletlerin hayatiyeti için son derece elzemdir”

Tek bir kişi ya da zümrenin, tek bir fikrin, anlayışın hakimiyeti, düzenlemesi ve denetlemesine, hülasa keyfiyete karşı çoğulculuğu ve ortak aklı hakim kılmak devletlerin hayatiyeti için son derece elzemdir. 

Binlerce, yüzlerce, onlarca yıllık tarihi, sosyolojik ve beşeri sermayenin kaderini bir kişinin iki dudağı arasına vermeyi, hak ve hürriyetleri bir kimsenin inisiyatifine terk etmeyi de karakteri gereği reddeden milletimiz; cumhuriyeti bir garanti olarak değerlendirmiş, çok partili siyasi hayatla, demokrasi ile de bu garantiyi güçlendirmiştir. 

Türk milleti Tanzimat'tan başlayarak iradesinin gasp edilmesine, 1. Dünya Savaşı ve nihayetinde Milli Mücadele ile vatanının, yaşam hürriyetinin ve nice hürriyetlerinin gasp ve talan edilmesine karşı mücadele etmiştir. 

Cumhuriyeti bizler için barındırdığı bu batıni anlam çerçevesinde değerlendirdiğimizde, cumhuriyete karşı atılmış her adım aslen, hak ve hürriyetlere karşı atılmış demektir.

“Cumhuriyet; adalete ve eşitliğe tekabül eder”

Cumhuriyet; sahip olduğu "teminat" vasfının yanında aynı zamanda fırsattır.

Memleketin her köşesinde her bir ferdine "yönetme" kudretini bahşederken, milletin riyasetinde bir yönetimi inşa ederken açtığı fırsat penceresi ile adalete ve eşitliğe tekabül eder.

Tüm bu tespitler doğrultusunda aslen cumhuriyet, milletimiz için büyük bir servettir.

İlanının 96. yılında, cumhuriyete karşı girişilen eylemlerin sebebini anlamak da zor değildir. Cumhuriyeti düşman addedenler aslen milletin kazancını hazmedemeyen, şahsi çıkar ve beklentilerini, huzur ve güvenliklerini milletinkinden evla görenlerdir.

Sadece kelime anlamı, zahiri anlamı üzerinden, yani "halkın yönetimi" anlamı üzerinden değerlendirince dahi cumhuriyete karşı olanların; “halkın iradesine”, “halkın yönetimi”ne, bu “milletin tercihlerine” karşı olduğunu anlamak zor değildir.

“Adaleti tesis etmek birinci önceliktir”

Yüzüncü yılına yaklaşırken cumhuriyete sahip çıkmanın ve layıkıyla anmanın yolu; cumhuriyeti güçlendirecek adımlar atmaktır. Hak ve hürriyetleri geliştirmek ve genişletmek, demokrasi bilincini güçlendirmek, adaleti tesis etmek birinci önceliktir. 

Hak ve hürriyetleri teminat altına alan, demokrasinin işlerliği için en elverişli yöntem olan cumhuriyetin güçlenmesi, bugün ülkemizin ve dünyanın saplanıp kaldığı sorunların halli için bir zarurettir.

“Başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyete emeği geçmiş herkese rahmet duası ile bayramımız kutlu olsun”

Alternatif arayışına gerek yoktur. Yapılması gereken demokratik değerlerle güçlendirilmiş bir cumhuriyet yönetimini tesis etmektir. 

Bal bal demekle ağız nasıl tatlanmazsa, adına cumhuriyet diyerek bir yönetim cumhuriyet olamaz. 

Gün geçtikçe anlamından ve amacından uzaklaştırılan cumhuriyetin 100 yılına yaklaşırken herkesin batıni anlamını kavraması ve güçlenmesine gayret ederek koruması temennisi, başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere cumhuriyete emeği geçmiş herkese rahmet duası ile bayramımız kutlu olsun.” 

denizli,-mahir-akbaba,-chp,-27-mayis-darbesi,.png

Cumhuriyet Halk Partisi Denizli İl Başkanı Mahir Akbaba

Akbaba, Mustafa Kemal Atatürk'ün 16 Mayıs 1919'da bir avuç yol arkadaşıyla İstanbul'dan Samsun'a hareket ederek yaktığı bağımsızlık ateşinin 29 Ekim 1923'de Cumhuriyet'le taçlandığını söyledi.

Cumhuriyet'in bilimin öncülüğünde bir medeniyet yürüyüşü olduğunu ifade eden Mahir Akbaba, "Bu yürüyüşün talimatı, 'Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır ve Türk milleti emniyet ve saadetini sağlayan medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir' diyen Mustafa Kemal Atatürk’ten alınmıştır" dedi.

Cumhuriyet'i halkın egemenliğini temsil eden kavram olarak tanımlayan Akbaba, "Daha Cumhuriyet ilan edilmeden 13 Ağustos 1923'te Atatürk'ün söylediği sözler anlamlıdır. 'Yeni Türkiye Devleti bir Halk Devletidir, Halkın Devletidir, Geçmişteki yönetim ise bir kişi devleti, kişilerin devleti biçimindedir.' Cumhuriyetin İlanıyla birlikte başlayan, rejimin ilkelerini belirleyen devrimlerin gerçekleştirilmesi evresidir. Bu evre sonucunda, hukuk, eğitim, idari yapı, kılık kıyafet ve nihayet toplumun sosyal hayatını etkileyen birçok konudaki devrimlerle Çağdaş Toplumun inşası başlatılmıştır. Gerek Ulusal Mücadelede, gerekse devrimlerin gerçekleştirildiği Cumhuriyet dönemi sürecinde, yoğun bir dirençle karşılaşılmıştır. Bu direnç bazen, Emperyal güçlerin ve İstanbul yönetiminin örgütlü girişimleri ile bazen de yıllarca devam eden Monarşinin toplumun hücrelerine sinen kulluk psikolojisinin etkisiyle ortaya çıkmıştır. Ulusal Mücadele sonucunda Lozan' da varlığımızı kabul etmek zorunda kalan Emperyal güçler, günümüzün Uluslararası Sermaye Gücü olarak tekrar karşımıza çıkmışlardır" diye konuştu.

Günümüzde gelinen noktada, ulusal menfaatlerin değil,uluslararası yeni söyleyişle global sermayenin menfaatlerinin ön planda tutulduğunu iddia eden Akbaba, "Siyasi iktidar, rejimin temel ilkelerini ve demokrasiyi ortadan kaldırma yolunda adımlar atmıştır. batılı ülkeler, bu dönemde ülkemizdeki hukuksuzlukları, bitmeyen tutukluluk sürelerini, dinlemeleri, gözetlemeleri ve sonuçta kapalı rejimlerdeki baskı ortamına benzeyen uygulamaları görmezlikten gelen bir çifte standartla yaklaşmışlardır. Bundan güç alan ülke yöneticileri, Cumhuriyetin Temel ilkelerini bir tarafa bırakmış, ülkeyi Tek Adam yönetimine götürmek için gereken hazırlık ve kilometre taşlarını döşemeye başlamışlardır. Ülkenin sahip olduğu insan gücü, doğal ve yer altı zenginlikleri ile geleceğine değin ne varsa kapitülasyonları aratacak derecede tek yanlı ve acımasız anlaşmalarla peşkeş çekilmektedir. Demokrasinin araç ve yöntemlerini eğip bükerek, kendine göre kullanarak, parlamentoyu, yargıyı etkisizleştirip, ülkemizi, yarı başkanlık yada başkanlık adı altında Ortadoğu'nun, Afrika'nın sadece adı cumhuriyet olan tek kişilik diktatörlüklerine götürme hevesi tamamen ortaya çıkmıştır. Bunu sağlamak için edilgen ve sessiz bir toplum yaratma çabasını sürdürülmektedir. Bugün bu karanlık tabloya bakıp kimsenin karamsar davranıp, kaderine razı olma şansı yoktur. Devraldığımız Cumhuriyet ve Çağdaş Demokrasiyi gelecek kuşaklara daha da geliştirerek teslim etmek bizlerin en büyük görevidir.

Cumhuriyet Halk Partisi'ni doğuran düşünce, en zor zamanlarda Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni kurma başarısını göstermiştir. Bugün de bizler bu güce ve düşüncelerle her alanda Çağdaş düşünceye sahip çıkmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle 96. yaşını kutladığımız Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve yol arkadaşlarını rahmetle anıyorum. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum, tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum. Yaşasın Cumhuriyet" dedi.

thumbnail_ibrahim-kasapoglu.jpg

Vatan Partisi Denizli İl Başkanı İbrahim KASAPOĞLU

Cumhuriyetimizin 96. Yıldönümünde  vatanımız terörden temizleniyor. Mehmetçiğimiz zaferden zafere koşuyor. Dünyanın süper güçleri bile şanlı ordumuzun karşısında pes ederek geri çekiliyor. Türkiye vatanın birliğini ve bütünlüğünü sağlamak yönünde kararlı adımlar atıyor. Gerçek dostları ile buluşuyor. Daha da önemlisi Amerikan çağı bitiyor. Yepyeni bir Avrasya çağı doğuyor.

Yüce Önder Atatürk’ün önderliğinde Türkiye yüz yıl önce olduğu gibi bugün de emperyalizme karşı savaşan mazlum milletlerin oluşturduğu yeni Avrasya Uygarlığının kuruluşuna öncülük ediyor. Türkiye’nin önü aydınlıktır. Vatan savaşımızı üretim devrimi ile tamamlayacağız. Türk Milletini Türk üreticisine güveniyoruz. Üreterek zorlukları, krizleri aşacağız. Üreten Türkiye’yi, birleşen Türkiye’yi mutlaka kuracağız. Bütün Denizlili yurttaşlarımın Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.

turgut-tok.jpg

Denizli Türk Ocakları Şube Başkanı Prof. Dr. Turgut Tok’un Cumhuriyet Bayramı basın duyurusudur:

Büyük Türk Milleti,

Millet, devlet, cumhuriyet gibi milli değerlerimizin çeşitli odaklarca aşındırılmaya çalışıldığı, kan ve gözyaşının ülkemizde ve gönül coğrafyamızda hâkimiyet kurmaya çalıştığı bu günlerde, adeta Türk ve İslam tarihine yeni bir fetret devri yaşatma istekleri bulunmaktadır.

Yüz yıl önce, Türk milleti, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde büyük bir azim ve kararlılıkla milli mücadelesini zaferle taçlandırmış, ardından, bu topraklarda Selçuklu ve Osmanlı safhalarından sonra, devletini ve milletini geleceğe taşıyacak bir kararla Cumhuriyeti ilan etmişti. Bu tarihi tecrübe bugün için bizlere bir ders niteliğindedir.

İşte bugün, cumhuriyetimizin ilanının 96. yıldönümünü idrak etmekteyiz. Bu vesileyle büyük Türk milletinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutluyor, bu toprağı vatanlaştıran ecdadımızı, başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, Türk milleti, devleti ve mukaddesatı için canlarını veren aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

Aziz Türk Milleti, değerli Türk Ocaklılar,

Dün milli mücadelemizi zaferle sonuçlandırıp cumhuriyetimizi kuran irade elbette milliyetçi bir irade idi; bu başarıda en önde gelenler Türk milliyetçilerinden oluşan ve pek çoğu Türk Ocaklı olan kadrolardı. O kadrolar sadece milletimize değil, bütün mazlum ve mağdur milletlere örnek olacak, ümit verecek işler başarmıştı.

Bu durum Türk milliyetçilerine tarihi sorumluluklar yüklemekte, aynı şekilde Türk milliyetçilerinin sözlerinin ve uyarılarının da önem ve değerini artırmaktadır.

Kıymetli vatandaşlarım,

Milletimiz sürdürülebilir bir yönetime, sağlıklı bir demokrasiye ihtiyaç duymaktadır. Siyasi partiler bu bağlamda sorumlu davranmalıdır. Siyasetin dili yumuşamalı, toplumu kutuplaştıran söylemlerden kaçınılmalıdır.

“Türk milleti”, “milli devlet”, “cumhuriyet” gibi kavramlar asla tartışmaya dahi açılmamalıdır.

Milletimizi uzun yıllardır derinden yaralayan ve çözülme sürecinin ardından yeniden palazlanan bölücü terör başta olmak üzere kaynağı neresi olursa olsun her türlü terör faaliyetine karşı tavizsiz bir mücadele sürdürülmeli, çözüm süreci tarihe gömülmeli, çözülmeye yol açan yöntem ve yaklaşımlara asla geri dönülmemelidir.

Türk Dünyası’na daha fazla önem verilmeli, yurtlarını terk etmek zorunda kalan soydaş ve dindaşlarımızın acıları dindirilmelidir.

Aziz Türk milleti,

Bu duygu ve düşüncelerle tekraren Cumhuriyet bayramınızı tebrik ediyor, devletimizin bekası ve milletimizin birliği yolunda her türlü zorluğun üstesinden geleceğimize yürekten inandığımı ifade etmek istiyorum.

Sözlerimi cumhuriyetimizin kurucusu büyük Atatürk’ün, gönüllere ve zihinlere nakşolmuş, birlik ve beraberliğimizin anahtarı olan, şu ifadesiyle bitiriyorum:

“Ne mutlu Türk’üm diyene”

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.