Dünyanın Duymadığı Çığlık: Hocalı Katliamı

Dünyanın Duymadığı Çığlık: Hocalı Katliamı

Sedat Serdaroğlu 27 sene evvel Ermeni canilerin gerçekleştirdiği soykırım ile alakalı bir açıklamada bulundu.

A+A-

Azerbaycan’ın Hocalı kasabasında Ermeni canilerin gerçekleştirdiği ve 613 Türk’ün katledildiği soykırımın üzerinden tam 27 yıl geçti. Hocalı’nın da içerisinde bulunduğu Karabağ hala işgal altında, yaralar kapanmadı ve yürekler hala yangın yeri. Dünya sessiz, insanlık duyarsız… Hak ve özgürlükler söz konusu olduğunda mangalda kül bırakmayan Avrupa ve Amerika katledilen Türk olunca sağır ve dilsiz. Yani uzun lafın kısası şark cephesinde de, garp cephesinde de değişen bir şey yok. Yüz yılı aşkın zamandır Kafkasya da ve Anadolu’da yaşanan trajedi senaristinden figüranına ve hatta seyircisine kadar tıpa tıp aynı.

Etnik Sancılar

Çarlık döneminde Rusların Kafkasya üzerinden güneye inme projelerinden sonra bölgede başlayan etnik/demografik sancıların, Sovyet Rusya döneminde de artarak devam ettiğini görmekteyiz. 20. yy. dan itibaren önemi artan petrolün Bakü başta olmak üzere Kafkasya’nın tamamına olan ilgi ve iştahı artırdığı da göz ardı edilemeyecek bir hakikattir. İşte Ermeniler, bütün bu gelişmelerle ilişkili olarak Rusya ve batılı emperyalist güçler tarafından devreye sokulan maşa olmuşlar, zamanla iddia ve isteklerini de kendilerine verilen görev oranında artırmışlardır.

Ermenistan’ın başkenti olan Erivan’ın günümüzden yüz elli sene öncesine kadar tamamen bir Türkmen şehri olmasına rağmen bu gün tek bir Türk’ün dahi yaşamadığı coğrafyaya dönüşmesi, bölgede gerçekleştirilmek istenen etnik/demografik planın amacını net bir şekilde göstermektedir.

Sovyet Destekli Ermeniler

Azerbaycan ve Ermenistan arasında ihtilaflı olan Yukarı Karabağ bölgesi 1987 den itibaren tarafları silahlı çatışmaların eşiğine getirmiş Sovyet destekli Ermeniler kurdukları çetelerle bölgede yaşayan Türklere saldırmaya başlamıştır. Silahsız ve kamuoyu desteğinden mahrum Azerbaycan Türkleri artan bir oranda Ermenilerin katliamlarına maruz kalırken, doksanlı yıllara gelindiğinde Sovyetler Birliğinin dağılma sürecindeki otorite başıboşluğundan yararlanmayı amaçlayan Ermenistan ve Karabağ Ermenileri saldırılarına hız vermişlerdi. Bölgede kilit noktada bulunan ve havaalanına sahip Türk kasabası Hocalı öncelikli hedefleriydi. 1991/92 kışında şehir tamamen kuşatılmış, elektrik ve doğal gaz akışı engellenmiş ve yaşayanlar Ermenilerin insafına terk edilmişti.

25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece Rus mekanize alayı desteğindeki Ermeniler şehre saldırmış, zırhlı araçlarla yapılan saldırı sonrası şehirde bulunan 200 kişilik polis gücünün direnişi kırılmıştı. Savunmasız kalan sivillerin bir kısmı şehrin içerisinde, bir kısmı da kaçarken dağlarda Ermeniler tarafından hunharca katledilmişlerdi. Katliam akıl ve vicdanları donduracak boyutlardaydı; derisi yüzülen bedenler, koparılan uzuvlar, doğranan insanların parçaları dağlara saçılmıştı. Resmi rakamlara göre 83’ü çocuk, 106’sı kadın olmak üzere 613 Azerbaycan Türk’ü katledilmişti. Kayıp ve rehin tutulanların sayısı bu rakamlara dahil değildi.

Hocalı katliamından bu yana geçen zamanda sorumlularından hesap sorulmamış, hatta yaşanan soykırım hakkıyla anlatılamamıştır. Ne yazık ki bu ilk değildir, tarih boyunca tıpkı Ermeni meselesinde olduğu gibi haklı veya mağdur taraf biz olmamıza rağmen asla doğruyu anlatamamışızdır. Daima haklıyken haksız duruma düşmüş, suçlu gibi savunmada kalmışızdır. Oysa Türk milleti birçok insani ve medeni kavramı kendini medeniyetin öncüsü kabul eden milletlerden önce benimsemiş ve uygulayarak çığır açmıştır. Sadece bu açıdan dahi bakıldığında tarihimiz; insanlık tarihi içerisinde istisnai bir yere sahip olması gerekirken bu gerçek görmezden gelinmiş üstelik haksız suçlamalarla karşı karşıya bırakılmıştır. Buradan yola çıkarak yeni Hocalılar yaşamamak için gençleri kendi kimliklerini ve milli davalarını iyi tanıyıp onları her platformda savunabilecek donanımla yetiştirmemiz gereğiyle yüz yüze kalıyoruz. Günümüzde insanlık âleminin ve Türk Milletinin karşı karşıya kaldığı, hatta gelecekte karşılaşması muhtemel diğer problemlerin yetişen nesiller tarafından çok iyi öğrenilmesi gerekmektedir. Yine de haklıyken haksız duruma düşmemek için yapılması gereken şey sadece öğrenmek değildir. Öğrenmek ve bilmek ifadeden yoksunsa yetersizdir.  Neyi, nerede ne şekilde savunacağın, hangi propaganda vasıtalarını kullanacağın da en az tarihi gerçekleri bilmek kadar önemlidir.

Unutturmayacağız

Bu gün vesilesi ile başta bundan 27 yıl önce Hocalı’da katledilen kardeşlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyor, acılarını unutturmayacağımız sözünün arkasında olduğumuzu ifade ediyoruz.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.