Başkan Bozkurt yaptığı açıklamada "Maalasef ülke olarak zor bir süreçten geçiyor ve dananın altında buzağı arandığı bir dönemi yaşıyoruz.104 Emekli Amiralin gece yarısı yapmış oldukları Bildirinin içeriği Montrö Boğazlar sözleşmesi ve cüppeli takkeli komutanla ilgili görüşlerini açıklamışlardır. Bu bildiriyi gece yarısı değil de olağan bir gün ve ortamda basınla paylaşılması ve bir darbe ile ilişkilendirilmemesi gerektiği belirtilmeliydi. Ancak olağan bir gün ve ortamda yayımlanan bildirinin  gece yapılan bir bildiri kadar ses getirmeyeceği kanaatindeyim.

104  Emekli Amiralin bildiride bildirdikleri hususlara dikkat çekmek maksadıyla böyle bir girişimde bulunduklarını düşünüyorum. Çünkü 104 Emekli Amiralin nasıl darbe yapacağının cevabını bulamıyorum, anlamışta değilim zaten böyle bir şey mümkün değildir. 

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan "art niyetli bir girişim" olarak değerlendirmesi ve MYK toplantısında cüppeli takkeli komutan fotoğrafını asla tasvip etmediklerini ifade etmiş ve Montrö sözleşmesine bağlı kalacaklarını söylemesi 104 Emekli Amiralin amacına ulaştığını gösteriyor.

Emekli Amirallerin  yaptığı bildirim ile ilgili birçok siyasetçinin konuyla ilgili fikir ve düşüncelerini hem görsel hem de yazılı basında paylaşmaları demokrasimiz açısından önemlidir. Ancak bir siyasetçi konuşurken sözlerinin hukuki karşılığını, Anayasa'ya uygunluğunu düşünmeli değil midir? Bir talepte bulunuyorsa bunun hangi kanunla nasıl yerine de getirileceğini göstermelidir. Hukuki kuralların hiçbirine uymayıp sadece siyaset yapmak için yapılan kin ve nefret dolu konuşmalar hem halkta kutuplaşmayı arttırıyor hem de hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

İtibarların zedelenmesi için kullanılmamalıdır 

Konuyla ilgili soruşturma kapsamında soruşturmanın ve kovuşturmanın selameti için tedbirlere başvurulabilir, ancak bu süreç kişinin onurunun örselenmesi,  itibarının zedelenmesi için kullanılmamalıdır. 

Umut Partisi olarak halkımızı hiç bir alanda kutuplaştırmadan, ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımızın birbirini seveceği, saygı duyacağı ve kendini güvende hissedeceği bir Türkiyeyi inşa etmek en büyük hedefimizdir. Biz halkın içinden halkın ta kendisi olan Umut Partisi her alanda güzelim Ülkemizi daha güzel yaşanabilir bir hale getireceğiz, 
halkımız geleceğe güvenle bakacaktır."  "Dedi.