Iğdır Yöresinde Nevruzla Bütünleşmiş Bazı Gelenekler

Iğdır Yöresinde Nevruzla Bütünleşmiş Bazı Gelenekler

Iğdır yöresinde Nevruz ile bütünleşmiş bazı gelenekleri Araştırmacı Tarihçi Rufat GÜREL'den öğrendik.

A+A-

Iğdır yöresinde Nevruz ile bütünleşmiş bazı gelenekler; Alav-alav, kosa-kosa, mendil atma, kulak asma, ölü bayramı, yeddi levin, iğne-iğne ve su serpmedir.

NEVRUZ AYI; Küçük çilenin bitimi ile Nevruz ayı başlar. Küçük çilenin son günü ‘HIDIR NEBİ’ dir. Nevruz Türklerin ( Göktürkler’in) Ergenekon’dan demirden dağı eritip çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eder. Doğu Türkistan’dan Balkanlar’a kadar tüm Türk kavimleri ve toplulukları tarafından, MÖ. 8. yüzyıldan günümüze kadar her yıl 21 Mart’ta kutlanır.

ALAV- ALAV ( ateşten atlama); Nevruz bayramında “ Nevruz Ateşi “ yakılarak üzerinden atlanır. Ateşin kendilerini kötülüklerden arındırıp hastalıklardan koruduğuna inanılıyor.

KOSA - KOSA OYUNU; Türk ve Altay halk kültüründe Bahar şenliği olarak yapılır. Nevruz’a birkaç gün başlayan ve Nevruz gününün sonuna kadar devam eden şenliklerde. Bu bayramın koruyucu ruhu olan “ Koça Han” adına düzenlenir.

MENDİL SALLAMA; Bacadan mendil, şal sallandırarak bayramlık alınırdı. Bacadan sallanan mendil ve şallara bayramlıklar konurdu.

KULAK ASMA; Nevruz bayramında yeddi levin gecesi gizlice kulak asılıp niyet tutulur. Konuşulanların gerçekleşeceğine inanılır. O gün olumlu ve güzel sözler söylenmeye dikkat edilir. Ben tecrübe ettim konuşulan söz gerçekleşti.

igdir-da-asirlardir-yasatilan-gelenek-olu-bay-7-14007228-o.jpg

ÖLÜ BAYRAMI; Yörede 21 MART Nevruz bayramı haftasında tüm köylerde olduğu gibi tek (Salı) gün, köy meydanında Cüme akşamı  (Perşembe) günü kabir üstüne çıkılır. Kabir ziyaretine topluca gidilir, mezarlar onarılır, Kuran-ı Kerim’den ayetler okutulur. Çeşitli ihsanlar verilir. Bu sene   Kaçardoğanşalı köyünde 17 Mart 2022 Perşembe günü “ Gebir Üstüne” çıkılacak. Bu gelenek Iğdır’da çok iyi yapılmaktadır. Sıla’yı-ı rahim yapmak için Iğdır’ın dışında büyük şehirlerde olan veya yurt dışında olanlar Iğdır’a gelir. Sılay-ı rahim yapılıp, eş, dost, akraba kaynaşır.

YEDDİ LEVİN; Yeddi-levin en az yedi çeşit meyve ya da çerezi bir araya getirip karıştırmaktır. Akşam yemekten sonra evin reisi tarafından karıştırılıp herkese eşit dağıtılır. Askerde, gurbette olanlar ile hamile olanların bebeklerinde pay ayrılır.

İĞNE - İĞNE; Suya iğne salmak olarak adlandırılır. Genellikle aynı yaşta olan genç kızlar bir araya gelerek su dolu bir leğenin içine deliklerine pamuk geçirilmiş iki iğne bırakır, su karıştırılarak dalgalandırılır. Ayrı köşelere bırakılmış iğneler birbirine yanaşırsa tutulan niyette evlilik olacaktır anlamına gelir. Bu durum oraya toplanan bütün kızlar için ayrı ayrı niyet tutularak yapılır.

NEVRUZ YUMURTASI; Nevruzda yumurtaları tencereye dizersin, altına üstüne önceden atmayıp sakladığınız soğan kabuklarını birazda saman koyarsınız ,saman yoksa soğan kabukları yeterli gelir, sonra iyice kaynattığınızda o soğan kabukları yumurtaları gördüğünüz gibi kırmızı yapar, ve bu yumurta ev ev dolaşan çocuklara seker ve çikolata gibi yedi-levin dediğimiz çerezlerden verilir.

AHİR ÇERÇEMBE; 21 MARTTAN önceki salıyı çarşambaya bağlayan geceye ahır AHIR ÇERŞEMBE yılın ahır tek günü denilir.. Bu gecede evlerin bahçelerinde köy ve mahalle meydanlarında öbek öbek ateşler yakılır. Bahçelerin temizliği için toplanan çöp ve kuru otlar yakılıp ateşe verilir.

SUYA İĞNE SALLAMAK; Su dolu kaba kime ait oldukları biline yüzükler atılır. Bu yüzükler görevlendirilen birileri tarafından sudan çıkarılırken bir taraftan da maniler okunulur. Her maninin kendine göre ayrı ayrı manası vardır. Sudan çıkarılan yüzük sahibine teslim edilir. O anda okunan manide yüzük sahibinin sırlarını ele vereceği için etkinlik daha da bir heyecan kazanır ve eğlenceli bir ortam meydana gelir.

SEMENİ YETİŞTİRMEK; Bir miktar toprak konulan kaplara ekilen ve "semeni" adı verilen buğday, mısır ve nohut gibi çeşitli tahıllar, vatandaşlarca mart ayının başında birbirinden farklı ve rengarenk kaplarda yetiştiriliyor.
 Yöre halkının geçmişten gelen bir geleneği de semeni yetiştirmektir. Ağpirçehlerin (yaşlı kadınların) dediklerine göre yaz arzusu, bereket nişanesi yetiştirilen semenidir. ‘’çölün şahta, boranına’’ , ‘’toprağın kış uykusuna’’ , ‘’insanı yaz arzusuna’’ karşılık olarak semeniler hazırlanır. Semeni yeşil yeşil yeşerince insanın da niyet ve arzuları gerçekleşir. Semeni yetiştikten sonra kızlar bir araya gelerek suyunu çıkartır, ezer ve helvası pişirilir. Bu işi eğlence ortamında yaparlar. Gece şenliklerle devam eder.

BÜYÜK ÇİLE:

Azeri kültüründe kış iki döneme ayrılır;

1- Büyük Çile; Gecenin en uzun olduğu 21 Aralık’tan sonra gelen 40 güne denilir. Takvim bilgisi bakımından  21 Aralık – 30 Ocak günleri ‘ERBAİN’ olarak adlandır.

2- Küçük Çile; Büyük çileden sonra gelen 20 günlük süreçtir. Genelde 20 Ocaktan baharın başlangıcı 22 Marta kadar olan süre ‘HAMSİN’ olarak bilinir.

Biz biz yapan değerlerimizdir. Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Geçmiş değerlerimize sahip çıkmak zorundayız. Nevruz bizim için bayramdan da öte bir şeydir. Yeni nesil gençlere bu güzel geleneklerimizi yaşatmak ve öğretmek zorundayız. Nevruzla yeni bir gün, yeni bir yıla başlıyoruz. Evimizden başlayarak çevremizi temiz tutup, temiz ve güzel giyiniyoruz. Sılay-ı rahim yapıp eş, dost, konuk, komşumuzla bayramlaşıp, küsülü olanlar varsa barışıyoruz. Mezarlıkları ziyaret edip ölüşlerimiz için dua, Kuran okuyup, ihsanlar dağıtıyoruz. Bizi geçmişimize, köklerimize bağlayan, bizi biz yapan baharın müjdecisi, Nevruz Bayramı Arife’sinde, tüm Iğdırlı, tüm Türk dünyası ve tüm insanlığın, Nevruz Bayramı hayırlı olsun. Barış, huzur, mutluluk dolu nice bayramlar diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun.

Araştırmacı Tarihçi Rufat GÜREL

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.