Cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman ile dönemin Şeyhülislam’ı Ebussuud Efendi arasında geçen ibret verici bir hikaye vardır.

Kanuni Sultan Süleyman, Topkapı Sarayının bahçesindeki meyve ağaçlarına zarar veren karıncaların itlaf edilmesinin dinen caiz olup olmadığını Şeyhülislâm Ebussuud Efendi’ye şairane bir dille sorar:

“Dırahta ger ziyan etse karınca

 Günâhı var mıdır ânı kırınca?”

(Eğer karınca ağaca zarar veriyor, onu kurutuyorsa, karıncayı yok etmenin bir günahı var mıdır?)

Ebussuud Efendi, Kanuni’nin bu isteğinin dinen caiz olmadığını aynı şairane dille yanıtlar:

“Yarın Hakk’ın dîvânına varınca

 Süleyman’dan hakkın alır karınca”

Hayvan haklarına ve doğaya saygıyı işleyen bundan daha güzel bir örnek var mıdır? Osmanlı’da soğuklardan dolayı göç edemeyen leylekler için vakıf kurulmuş ve leyleklerin kış boyu bu vakıfta barınma ve beslenmeleri sağlanmıştır. Bu vakfın dünyada bir eşi benzeri daha yoktur. Yine Selçuklu Devleti göç eden kuşların yolu üzerine yüksek yem kuleleri inşa ettirmiştir. Bin yıl evvel, böylesi ince bir düşünceye sahip olan atalarımızın doğaya ve canlılara olan bu hassasiyeti bugün hepimize örnek olmalıdır.

Bir belediye başkanı olarak, millete hizmet etme yolunda kendimi sadece ilçe sınırlarımız içerisinde yaşayan insanların temiz, sağlıklı ve güvenilir bir şekilde yaşamasından sorumlu görmüyorum. Burada yaşayan her canlıyı Rabbimizin bize emaneti olarak görüyorum. Onların da yaşam ve özgürlük hakkını aynı şefkat ve merhametle, aynı sorumluluk ve hizmet bilinciyle korumayı bir borç biliyorum. Bunu düşünmek ve pratiğe geçirmek için çok uzaklara gitmemize gerek yok. Dinimize ve ecdadımızın geçmişine dönüp bakmamız yeterli. Bu düşünceden hareketle, Bozdağ Kayak Merkezi’ne giden yoldaki ağaçlar üzerine, içi yemlerle dolu 25 adet kuş yuvası yerleştirdik. İstedik ki buradan gelip geçen kuşlar soğuk kış günlerinde bu evlerde dinlensinler, huzur bulsunlar. Bir tek kuşun dahi bu vesile ile daha uzun yaşamasını sağlayabilirsek ne mutlu bize.

Doğaya ve canlılara hizmetimiz hiç bitmeyecektir. Kuş ölülerinin değil kuş cıvıltılarının olduğu daha güzel ve yaşanılır bir Tavas hepimizin hayali olmalıdır.       

Yazar Emine Supçin ile Fotoğraf Sanatçısı Zeki Akakça ile yaptığı ''SIRADIŞI'' Bu proğramı mutlaka izlemelisiniz...AŞAĞIDAKİ LİNKİ Tıklayarak izleyebilirsiniz...

AKİSHABER TV - SIRADIŞI / Emine SUPÇİN

http://www.youtube.com/watch?v=o_xErICSH3M