Dünya olarak çok zor dönemden geçiriyoruz. Başta medya da olmak üzere hepimizin gündemi aynı,  korona virüsü. Sürekli güncel haberleri takip ederek geçiyor günümüz. Virüs vaka sayısı arttıkça doğal olarak da kaygılanıyoruz.

Bir yandan da sosyal medyada ailelerin çocuklarıyla vakit geçirebilmeleri ile ilgili oyun takvimleri, oyun önerileri, zamanı nasıl değerlendirmelisiniz yazıları gündeme geldi. Ebeveyn olarak ben kaygılıyken ve stresliyken bu süreci çocuğumla gerçekten oyun oynayarak mı geçirmeliyim? Bu süreci çocuğumla nasıl daha sağlıklı geçirebilirim? Ben biraz bu konuyu değinmek istiyorum aslında. 

Saklamayın

Çocuklardan özellikle bir şey saklandıkça, gizlendikçe ileride ruhsal sorunlar oluşma olasılığı daha yüksek oluyor. O yüzden çocukları yaşanılan durumdan tamamen uzak tutmak, hiçbir şey yokmuş gibi davranmak ve gizlemek doğru bir davranış olmadığını düşünüyorum. Aksine olay her neyse çocuğun yaşına uygun bir şekilde anlatmak ve olayı yaşına uygun yaşamasını sağlamak daha doğru olacaktır.

Küçük çocuklara korona virüsü anlatırken somutlaştırmak gerekir. Bunun ile ilgili internette çok güzel görseller mevcut onlardan yararlanarak, korona virüsün mikroba benzeyen bir şey olduğunu ve insanları hasta ettiğini, şu anda salgın olduğunu ve bu nedenle bir süre evde kalmaları gerektiğini anlatarak bundan korunma yöntemlerini konuşabilirler. Kaygı bulaşıcıdır. Çocuk ile bu konuyu konuşurken ebeveyn kendi kaygısını kontrol altında tutması önemlidir.

Ben çocuğunuzla evde oynayabileceğiniz oyunlar önermeyeceğim. Çünkü çocuklar ihtiyacı olanı bilirler. Bırakın çocuklar karar versin ne oynayacaklarına onlar yönetsin oyunu, kendileri yazsınlar senaryoyu. Tüm bunlar yaşanırken çocuğumuz gelişimi açısından çok iyi bir fırsat değil mi? Hep demiyor muyuz çocuklarımız sıkılmayı, stresle baş etmeyi, sorumluluğu bilmiyorlar diye? Her zaman onlar için bir şey üretemeyiz, üretmeli miyiz de ayrı bir soru tabi. Çocuklarımızın sıkılmalarından, üzülmelerinden korkmayalım.

Bize düşen görev onların sinyalini almak ve gerisi onlara bırakmak. Çocuğun sıkılmasına da izin vermek. ” Sıkıldım “ dediğinde onun için bir şey üretmeden sadece duygusunda kalmak. Tüm ihtiyacı bu aslında.