Doğan CEYLAN

Doğan CEYLAN

Maarif Müfettişi
Yazarın Tüm Yazıları >

Çocuklarla Yüz Göz Olmak

A+A-

Çocuk, annesini iterek odadan çıktı… Kadıncağız, elini kapıya çarptı. Canı çok acıdı ama acıyan eli değil yaralanan yüreğiydi.

Bu evde böyle saygısız davranışlar hiç görülmezdi. Bu çocuk kimi örnek alıyordu? Bir saniye beklese ne olurdu! Zaten annesi de odadan çıkmak üzereydi. Hiç olmazsa önünden çekilmesi için annesinden izin isteyebilirdi.

Anne sustu, içine attı…

Çocuk, bilgisayarının başına oturdu. Anne, işlerini bitirmek için mutfağa yöneldi. Aradan birkaç dakika geçmişti ki çocuk “Bana tost yap!” diye uzaktan bağırdı. Annesi,“Ben senin annenim, benimle böyle konuşma!” diye uyardı. “Anne, bana tost yapar mısın, desen ne olur?"

Çocuk hiç aldırış etmedi, gün içinde sanki karşısında annesi değil de kendi akranı veya kendinden daha küçük birisi varmış gibi davrandı. Akşam yemeğinde, annesinin özene bezene yaptığı yemeklere tiksinerek baktı. Bunları yemem, diye itiraz etti. Kadıncağız emeğine böyle saygısızlık edilmesine dayanamıyordu. Kocası yemek seçmez, ne yapılmışsa onu dünyanın en güzel yemeğiymiş gibi yerdi. Bu çocuklar hiç mi babalarını örnek almıyordu!

Bu evde çocuklara, başkalarına nazik davranması gerektiği öğütlenirdi. Baba, anneye nazik davranır, ona ev işlerinde yardım eder, sofradan her kalkışında “Eline sağlık” demeyi asla ihmal etmezdi. Hatta küçük kardeşi konuşmaya başladığında ağabeyine söylediği ilk kelime “teşekkür” olmuştu.

Neler oluyordu? Bir çocuk nasıl böyle saygısızlaşabiliyordu?

Gelin günümüzde bir çok ailede yaşanan bu sorunu irdeleyelim.

Çocuklar, başka çocuklarla arkadaşlık etmeye ihtiyaç duyar. Onlarla oyun oynarken, sevinir, üzülür, tartışır, öfkelenir, özler, nefret eder, duygularını dile getirir, değer verir, değer görürler. Tüm bunlar onları hayatı hazırlar. Anne veya baba çocuğunu arkadaş gibi yetiştirmeye kalktığında bir süre sonra çocuk onlara arkadaşıymış gibi davranmaya başlar.

Çocukların gelişiminin izlenmesi, duygu ve düşüncelerinin öğrenilmesi için anne-babanın çocuğa sıcak davranması ve onunla konuşması elbette güzel bir tutumdur. Ancak bu yapılırken arkadaş gibi değil ilgili bir anne baba gibi davranmak gerekir.

Çocukla samimiyet kurmak için arkadaşıymış gibi davranışlarda bulunmak, yapılmayacak şakaları yapmak, laubali tavırlar sergilemek çok yanlıştır. Bu şekilde tavırlar sergilendiğinde anne baba rolü bir süre sonra kaybolur ve çocuk anne babasına sanki karşısında arkadaşı varmış gibi davranmaya başlar. Neticede anne babasıyla yüz göz olur.

İşler çığırından çıkıp bu aşamaya gelince artık çocuğun kontrol edilmesi imkansızlaşır. Büyüklerine karşı saygısızlaşır. Sorumluluklarını yerine getirmez, uyarıları dikkate almaz. Söylenilenleri yapmaz. Böyle ailelerde ev içinde sürekli huzursuzluklar yaşanır.

Ne yapmalıyız?

Arkadaş, önemli bir ihtiyaçtır. Çocuklarınızın mutlaka kendi arkadaşları olsun. Arkadaşlıklarını onlarla yaşasınlar. Arkadaş edinemeyen çocuklarınıza arkadaş edinmeleri için yardım edin. Örneğin okula yeni başlayan çocuğun arkadaş edinebilmesi için sınıf arkadaşlarından bazılarını evinize çağırabilirsiniz. Ailelerle belirli saatlerde parkta buluşup çocukların oynamalarını sağlayabilirsiniz. Sınıf arkadaşı edinemiyorsa kendi tanıdığınız çevreden ailelerin çocuklarıyla arkadaş olmasını sağlayabilirsiniz. Salgın döneminde çocukların telefon veya bilgisayarla iletişim kurmasını oyun oynamalarını sağlayabilirsiniz.

Çocuğunuzla asla arkadaşıymış gibi iletişim kurmayın. Samimi olabilirsiniz ama mutlaka anne-babası olarak iletişim kurun. Onları gözlemleyin, sorunları olduğunda ilgilenin, konuşun ve en önemlisi onları dinleyin ama hep anne baba gibi davranın.

Saygı, sevgi konusunda çocuklara örnek olun. Çocuklar örnek almadığında gerekli uyarılarda bulunun. Örneğin bir aile büyüğü içeri girdiğinde kanepede uzanan çocuğun toparlanmasını, büyüklere karşı yüksek sesle konuşulmamasını, ailedeki büyükleri kendisinden bir şeyleri getirip götürmesini istediğinde bunu yapmasını, büyüklerinin kendisine koyduğu kurallara uymasını öğretin. Bunlara aykırı davranışları olduğunda mutlaka uyarın. Uyarmadığınızda bu yanlışları daha sık yapmaya başlarlar ve zamanla tutum haline dönüştürürler.

Son söz; çocuğunuza sevginizi gösterin, samimi olun ama yüz göz olmayın.

Bu yazı toplam 2345 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar