SEÇİM SONUÇLARI BİZE NE SÖYLEDİ!...
Bu seçimi AKP kaybetmedi, CHP'de kazanmadı, kendimizi kandırmayalım, önce seçmen sayıları ve katılım oranları ile başlayalım, yazı belki biraz uzun olabilir, ancak önümüzdeki seçimlerde olabilecekleri tahmin etmek için ve gelecekteki Türkiye için okumakta fayda var.
2024 yerel seçimlerine cumhuriyet tarihinin en düşük katılım oranlarından biri yaşandı. 61 milyon 430 bin 934 kayıtlı seçmenden yaklaşık 47 milyonu sandığa gitti. Dolayısıyla 15 milyona yakın seçmen oy kullanmadı. Seçime katılım oranı yüzde 77'de kaldı. Seçime katılım oranı 30 Mart 2019 yerel seçimlerinde yüzde 84.67 olmuştu.
29 Mart 2009'daki yerel seçimlerde yüzde 85.19'u oy kullandı. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de katılım oranı yüzde 88.33 olurken, 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise katılım oranı yüzde 86.24 olmuştu
Yani bu seçimlerde iktidar partisine oy veren seçmenlerden en az yaklaşık 12 milyon seçmen iktidara kızgınlığından, ekonomik sebeplerden dolayı sandığa gitmedi, ama başka partiye de oy vermedi.
Bu seçmenin amacı iktidar ders vermek, tabiri caizse iktidarın kulağını çekmekti, bunda da başarılı oldu. Zaten yaklaşık 15 milyon oy kullanılmadı, ama her seçimde de bir kaç milyon oy kullanılmadığı bir gerçek. Ancak daha önceki seçimlerde yüzde 85 ile, yüzde 88 arası oy kullanımı yüzde 77'ye kadar düşmesinin sebebi, sadece iktidara küsenlerin oylarıdır.
Şimdi gelelim milliyetçi oyların durumuna, milliyetçi oyların Türkiye geneli ortalaması, daha önceki seçimlerde toplam, yüzde 17 ile, yüzde 25 aralığında iken bu seçimde yaklaşık yüzde ona düşmüştür.
Ayrıca CHP ise İzmir'de oy oranını yüzde 58'den, yüzde 48'e düşürmüş, burada CHP yüzde onluk bir kayıp yaşamıştır. Ancak ne hikmetse ana akım, AKP ve CHP medyası bu konuda bir şey söylemiyor.
Şimdi gelelim YRP'ye, nasıl oldu da birisi büyük iki belediye başkanlığı aldı. Ve tıpkı Zafer Partisi gibi ilk defa bir seçim kampayası ile yüzde 6'lık oy alarak üçüncü parti oldu, bu çok önemli.
Bu konuyu biraz aydınlatalım, birincisi ve en önemlisi, YRP, CHP'li belediyelerden ekonomik destek aldığı söyleniyor. Bu önemli bir bilgi, hatta bu konu hakkında sosyal medyada birisi çıkıp, "İstanbul'a gittim, AKP ve CHP'li adaylar kadar YRP'nin de afişlerini gördüm, bu paranın kaynağı CHP'li belediyeler" diyordu. Bana mantıklı da geldi, çünkü AKP'den oy alabilecek tek parti YRP idi, her ne kadar Saadet partisi altılı masanın ortağı olduğu için AKP'den oy alacak gibi görünse bile, AKP seçmeni tarafından, CHP ile işbirliği yapmakla suçlandığı için, AKP'li seçmenin Saadete oy vermeyeceği biliniyordu ve YRP'de AKP ile ittifak olduğu için, AKP'den kaçacak veya AKP kızgınlarının, CHP'ye asla oy vermeyeceklerin adresi olarak gösterildi. Bunun için yine ana akım medya YRP'yi seçim öncesi parlattı da. CHP bunun sonucunu Ankara ve İstanbul'da değil ama Konya, Şanlıurfa gibi yerlerde karşılığını aldı.
Peki niye, Ankara ve İstanbul'da etkili olamadı, çünkü AKP'de Ankara'da ve İstanbul'da YRP üzerine çok çalıştı ve YRP için kullanılacak oyların gitmesini önledi, hatta Ankara'da seçime üç gün kala YRP'nin tüm ilçe teşkilatlarının ve il teşkilatının istifa ederek AKP'ye katılımlarını sağladılar.
Şimdi gelelim bu günkü oy oranları nasıl oluştu.
CHP % 37
AKP % 35 oy almış. Ya bir önceki seçimde hangi oyu almışlar.
AKP % 36
CHP % 27 oy almış. Şimdi bu seçimde seçime katılmayan oylar AKP küskünleri olduğuna göre AKP'nin oyları düşünce göreceli olarak CHP'nin oyları artmış görünüyor. Ancak CHP yerinde saymamış, oyunu yaklaşık bir milyon civarında artırmış. Ancak bu oylar DEM partiden de gelmiyor.
Neden mi? Çünkü daha önceki yerel seçimlerde de bu parti ve türevleri yerel seçimlerde aldığı oyu almış. Daha önceki seçimlerde de yerel seçimlerde, yüzde 6 civarı oy almışlar, şimdi de yüzde beş oy aldılar, halbuki genel seçimlerde yüzde 10 ila 12 civarında oy alıyorlar.
Bu oylar CHP'ye mi gidiyor, hayır, bazen AKP'ye bazen CHP'ye kimin ne verdiğine bağlı. Ancak DEM'in İstanbul il başkanlığının yaptığı açıklamaya bakarak kime verdiklerini siz söyleyin, açıklama şu şekilde, "CHP'yi İstanbul'da biz kazandırdık" dedi. Bu ne demek, DEM sempatizanı olmayan herkes DEM'e karşı olduğuna göre. Bunun okunuşu veya, halkta karşılığı şu. "Vay bilmem neyini ne yaptıklarım, gördünüz mü PKK'lılar CHP'yi desteklemiş. Öyle ise CHP kötü o zaman CHP ve onu destekleyen partilere bir daha oy vermeyelim, karşı tarafa, yani AKP ve ortaklarına oy verelim", dedirterek ve zımmi olarak oyların AKP ve ortaklarına verilmesini sağlıyorlar. Bunu böyle olacağını DEM'liler bilmiyor olamazlar. Esasen toplum mühendisliği denilen şey de tamda budur. Zaten seçimler öncesinde DEM bir açıklama yaparak açılım konusunda derin devleti ancak Erdoğan ikna eder dememişler miydi? Yani CHP'nin oy arttırması da DEM'in bir katkısı olmadığı gibi, işine de gelmez. Çünkü DEM'liler, AKP iktidarından önce yüzde 5 ile 6 arasında oy aldıkları için genel seçimlere bağımsız olarak girerlerdi. AKP iktidarı ile birlikte DEM'liler oy oranlarını yüzde 12'ye kadar çıkardılar.
Şimdi gelelim milliyetçi oylar ne oldu, öyle ya milliyetçi oyların toplam oyu yüzde 17 ile 25 aralığında olmasına rağmen bu seçimde yüzde 10 civarına düşmüş aradaki yüzde 10 ila 15'lik oy illere göre CHP ile YRP arasında dağılmış görünüyor. Ankara ve İstanbul gibi CHP'nin alması muhtemel yerlerde CHP'ye, diğer illerde ise YRP'ye verilmiş görünüyor. Zaten CHP'nin oy sayısı çok fazla artmamış olduğunu söylemiştik.
Şimdi halk bu sonucu böyle okumaz, ya nasıl okur, bu seçimlerde öncelikle kim güçlü çıktı diye bakar. Tabiidir ki bu seçimlerde, CHP, YRP ve Zafer Partisi oylarını arttırarak çıktılar. O zaman halk bir dahaki seçime bu partilere eğilim gösterir. O zaman da AKP tıpkı ANAP'ın olduğu gibi hızla erir ve yok olur mu onu bilmem. Ancak yerine cilalanarak parlatılan YRPnin ise AKP ideolojisinden bir farkının olmadığı, Türk milleti veya Türk milliyetçiliği ile barışık olmadığı kesin. O'da siyasal ümmetçi.
Burada Türk milliyetçileri, Atatürkçüler ve Cumhuriyetçiler YRP'yi desteklemekle çok yanlış yaptılar. Halbuki seçimlerden önce yazmıştım, önemli olan belediye başkanlarının hangi partiden olmalarının bir önemi yoktu, CHP kazanmış, AKP kazanmış bir şey değişmedi, değişmeyecekte. Önemli olan iktidar partilerinin oyunu düşürmek olmalıydı. Eğer iktidar partilerinin oyu özellikle yüzde 39'un altına düşürülebilseydi, o zaman muhalefetin toplam aldığı oyun bir değeri olacaktı. Şu anda iktidar partilerinin toplam oyu yüzde 45 civarında. Muhalefet demek ki çok da başarılı olmamış.
Eğer muhalefet kendine güvenseydi, bu seçimden sonra hemen erken seçim baskısı kurması lazımdı. Ama Özgür Özel hemen bir açıklama yaparak, erken seçim gündemimizde yok diye beyanat patlatmazdı.
Şimdi anladınız mı? Bu seçimi niye AKP kaybetmedi CHP'de kazanmadı dediği mi?
Ben yine de milletin ferasetine güvenmek istiyorum.
Tanrı Türk milletini korusun.
Muhabbetle kalın.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.