Şairimizi Rahmetle Anıyoruz

Şairimizi Rahmetle Anıyoruz

Arif Nihat Asya, Bayrağımıza şiiriyle can vermiş,dilden dile dolaşmasını sağlayarak milli duyguların dile getirilmesinde yol başçı olmuş şairimizi,vefatının 44. yılında rahmetle anıyoruz.

A+A-

Arif Nihat Asya, Türk şair, öğretmen, siyasetçi. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önemli temsilcilerindendir. Sade bir üslupla millî değerleri ve dini heyecanları işleyen şiirler yazmıştır. Bayrak, Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Fetih Davulları, Selimler, Kubbeler, Süleymaniye en tanınmış şiirleridir.

Ari Nihat Asya Kimdir?

7 Şubat 1904'te Çatalca'da doğdu. İstanbul'da Yüksek Öğretmen Okulu'nu bitirdi. Adana, Malatya, Edirne, Tarsus, Ankara ve Kıbrıs liselerinde edebiyat öğretmenliği yaptı. 5 Ocak 1975'te Ankara'da vefat etti..Fikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyetçilik konusu büyük bir yer tutar.

Çok renkli ve değişik biçimli şiirler yazmış olan Asya, son şiirlerinde biraz da mistisizme yönelmiştir. Şiirinde daima bir yenileşme çabası içinde olan şair, etkilerden uzak kalarak kendine özgü bol renkli şiir dünyasını yaratmıştır. 

Tarihimizin muhteşem ve şanlı sayfalarını şiirleştirdiği de görülür. Rubai türünün yeni Türk edebiyatında önemli şahsiyetlerinden kabul edilir. Bayrak ve vatan, onun mısralarında en usta anlatıcısını bulmuştur. 

Şiirlerinden Bir Kaçı

Bayrak Şiiri

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,

Işık ışık, dalga dalga bayrağım! 

Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın

Mezarını kazacağım.

Seni selâmlamadan uçan kuşun

Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...

Gölgende bana da, bana da yer ver.

Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:

Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün

Kızıllığında ısındık; 

Dağlardan çöllere düştüğümüz gün

Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; 

Barışın güvercini, savaşın kartalı

Yüksek yerlerde açan çiçeğim.

Senin altında doğdum.

Senin altında öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:

Yer yüzünde yer beğen! 

Nereye dikilmek istersen,

Söyle, seni oraya dikeyim!

Arif Nihat Asya

 

Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor

Şehitler tepesi boş değil, 

Biri var bekliyor. 

Ve bir göğüs, nefes almak için; 

Rüzgar bekliyor. 

Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye; 

Yattığı toprak belli, 

Tuttuğu bayrak belli, 

Kim demiş meçhul asker diye?

Destanını yapmış, kasideye kanmış. 

Bir el ki; ahretten uzanmış, 

Edeple gelip birer birer öpsün diye fâniler! 

Öpelim temizse dudaklarımız, 

Fakat basmasın toprağa temiz değilse ayaklarımız. 

Rüzgarını kesmesin gövdeler 

Sesinden yüksek çıkmasın nutuklar, kasîdeler.

Geri gitsin alkışlar geri, 

Geri gitsin ellerin yapma çiçekleri! 

Ona oğullardan, analardan dilekler yeter, 

Yazın sarı, kışın beyaz çiçekler yeter! 

Söyledi söyleyenler demin, 

Gel süngülü yiğit alkışlasınlar 

Şimdi sen söyle, söz senin.

Şehitler tepesi boş değil, 

Toprağını kahramanlar bekliyor! 

Ve bir bayrak dalgalanmak için; 

Rüzgar bekliyor! 

Destanı öksüz, sükûtu derin meçhul askerin; 

Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye 

Yattığı toprak belli, 

Tuttuğu bayrak belli, 

Kim demiş meçhul asker diye? ...

Arif Nihat Asya

Fetih Marşı

Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; 

Dağlardan çektirilen, kalyonlar çekilecek; 

Kerpetenlerle sûrun dişleri sökülecek!

Yürü; hâlâ ne diye oyunda, oynaştasın? 

Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden

Senin de destanını okuyalım ezberden

Haberin yok gibidir taşıdığın değerden

Elde sensin, dilde sen; gönüldesin, baştasın

Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Yüzüne çarpmak gerek zamânenin fendini! 

Göster: kabaran sular nasıl yıkar bendini! 

Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini!

Şu kırık âbideyi yükseltecek taştasın; 

Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın

Bu kitaplar Fâtih'tir, Selim'dir, Süleyman'dır; 

Şu mihrab Sinânüddin, şu minâre Sinân'dır; 

Haydi, artık uyuyan destanını uyandır!

Bilmem, neden gündelik işlerle telâştasın

Kızım, sen de Fâtihler doğuracak yaştasın!

Delikanlım! işaret aldığın gün atandan! 

Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan! 

Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan!

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın; 

Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin! 

Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın! 

Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın

Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın? 

Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Arif Nihat Asya

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.