Açıklamada 24 Ocak 1993'te öldürülen gazeteci-yazar Uğur Mumcu ile 31 Ocak 1990'da öldürülen Prof. Dr. Muammer Aksoy'un ölüm yıldönümü tarihleri arasındaki Ocak ayının son haftasının  her yıl 'Adalet ve Demokrasi Haftası'  olarak kabul edildiğini ifade eden Başkan İlhan sözlerine şöyle devam etti:

'Adalet ve Demokrasi Haftası'nda başta Muammer Aksoy, Uğur Mumcu olmak üzere Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Necip Hablemitoğlu, Gaffar Okan gibi güzel ülkemizin vatansever evlatlarının; hain pusularda, terör tuzaklarında kaybettiği nice değerlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz, onları minnetle anıyoruz.

Topraklarına Sahip Çıktılar

Demokrasi şehitlerimiz, canları pahasına aydınlanma neferleri olarak  yaşadıkları topraklara sahip çıkmış, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk ulusu için demokrasiyi savunmuş, ulusumuzun tam bağımsızlığını korumaya çalışmış, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkeleri ışığında lâik, demokratik bir Türkiye'nin yılmaz savunucuları olmuştur. Bugün, o hain pusularda yitirdiğimiz, yüreği vatan sevgisiyle çarpan şehitlerimizin katledilmelerinin arkasında, tam aydınlatılmayan, ortaya çıkarılamayan, devletin çeşitli kademelerinde odaklanmış, tetikçileri kimi zaman bilinen, zaman zaman delilleri karartan güçler, sorumluluklar ya da sorumsuzluklar bulunmaktadır.

Ne olursa olsun aydınlarımızın niceleri susmadı, susturulamadı ve susturulamayacak…Onlar, "Fikirler Ölmez" diyerek  düşünceleriyle, idealleriyle ve ilkeleriyle bizlere yol göstermeye ve yolumuz aydınlatmaya devam edecekler….

Bu ülke, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarının bize emanetidir ve hiçbir terör örgütünün bölmeye, parçalamaya gücü yetmeyecektir. En doğudan, en batıya kadar ulusumuz, kenetlenecek ve aynı bayrak altında Cumhuriyetimize sahip çıkarak, Türkiye’nin laik, demokratik ve çağdaşlık temelindeki mücadelesinde üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekten asla vazgeçmeyecektir. Bugün, ülkemizi korumak için canları pahasına sınırlarımızı koruyan  kahraman askerlerimiz gibi, Afrin' de "Zeytin dalı" Operasyonuna katılan Mehmetçiklerimiz gibi ülkemiz için ölmeye hazırız, her türlü savaşta ulusça bir aradayız. Tüm Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, bir kez daha saygıyla ve minnetle anıyoruz.

Yıllar önce sevgili Uğur Mumcu,

“Kanıtlanan bir başka gerçek de “hukuk devleti” sisteminin vazgeçilmez varlığı ve önemidir. “Hukuk devleti”nin zedelendiği her ülke kargaşalarla, zorbalıklarla, diktatörlüklerle karşılaşmak yazgısı ile karşı karşıyadır. Hukuk devleti, bireylerin olduğu gibi, sendikaların, partilerin ve kurumların ortak güvencesidir” diyordu. 

Son yıllarda ülkemizin geldiği nokta ise, bu söylemin ne kadar manidar olduğunu ortaya koymuştur. Uğur Mumcu gibi aydınlarımızın ne kadar haklı olduklarını yaşanan süreç gösterdi. 15 Temmuz hain darbe girişimi sevgili Uğur Mumcu ve onun gibi canlarını bu uğurda kaybedenlerin uyarıları dinlenmiş olsaydı gerçekleşemezdi.

Farklı düşünce ve söze tahammül edilmeyen anlayışa rağmen biz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, barıştan ve bilimden yana, terörün ve bölücülüğün  karşısında olan yurtseverler  olarak

“Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım unutma bizi

Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım unutma bizi

Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi

Hep birlikteyiz ey halkım unutma bizi,unutma bizi, unutma bizi” diyen o yüce gönüllü insanı UNUTTURMAYACAĞIMIZI bir kez daha hatırlatıp  sonsuz saygılarımızı sunuyoruz.