SİVİL ANAYASA TUZAĞI
Önümüzdeki dönemin en önemli gündem maddesi, askeri darbelerden sonra hazırlanan 1982 Anayasası’nı değiştirip bir Sivil Anayasa yapmaktır. Bu konuyu masumane bir ifade ile Türkiye’nin gündeme taşıyanların asıl niyetlerini ortaya koyan ifade, bu Anayasa hazırlanırken, 1921 Anayasası’nın esas alınması ifadesidir. Sivil Anayasa, ülkemize hazırlanmış beynelmilel bir tuzaktır.
Türkiye Cumhuriyeti devleti 29 Ekim 1923'te kurulmuştur. Bu yeni Türk devletininin ilk Anayasası da 1924 Anayasası’dır. Osmanlı saltanat ve hilafetinin devam ettiği, işgal altındaki ülkenin iç karışıklıklarla kaos ortamında o günün şartlarına göre geçici olarak hazırlanan 1921 Anayasası’nı örnek alarak sivil bir Anayasa yapalım diyen zihniyet, ülke yararını düşünen iyi niyetli bir zihniyet değildir. Bu zihniyet Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türklüğü, üniter yapıyı ve laikliği dışlayan bir zihniyettir. Bu zihniyet, Türkiye Cumhuriyeti’ni çok uluslu, çok kültürlü, çok eğitimli, çok hukuklu, federatif bir devlet haline getirmek isteyen bir zihniyettir. Bu zihniyet, süper gücün hazırladığı BOP projesinin yerli işbirlikçilerine ihale ettiği bir final görevidir. Sınırlardaki mayınlar bunun için temizlendi. 10 milyonu aşkın yabancının ülkemize girmesine bunun için göz yumuldu. Yapılmak istenen Anayasa ile bu karmaşık duruma yasal bir çerçeve kazandırılmak isteniyor.
Süper gücün Türkiye’ye giydirmek istediği bu deli gömleğini yırtıp atmak, vatanını, milletini ve devletini seven herkesin görevidir.
Bu konu ülkenin beka meselesidir. Türk milleti asla bu tuzağa düşmemelidir. Türk milliyetçileri bu girişime asla izin vermeyecektir.
Tanrı Türk'ü korusun ve yüceltsin.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.